Sayın Bakan, Millî Savunma Bakanlığının değerli bürokratları, sayın üyeler; kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerinin temsil makamı Millî Savunma Bakanlığının 2020 yılı bütçe sunumunu Sayın Bakan Hulusi Akar'dan dinledik. Bu vesileyle öncelikle bağımsızlığımızın, egemenliğimizin, namus ve şerefimizin, kısaca varlığımızın yegâne garantisi kahraman ordumuzu selamlıyorum.

     Dün İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken de ifade etmiştim, şehitler yurdu Millî Savunma Bakanlığının ve onun özü Türk Ordusunun rahmete giden tüm şehit ve gazilerini anmak istiyorum. Sağ olanlara sağlık ve uzun ömürler diliyorum.

     Millî menfaatlerimize, millî onurumuza ve mukaddesatımıza uzanan her hain eli kıracak olan ordumuz her türlü tartışmanın dışında tutulmalıdır, yüksek moralli olmasını hep birlikte sağlamalıyız. Bu arada, çekirdeği Kuvayımilliye olan, bir halk ordusu olan Türk Ordusu, kurucusu Aziz Atatürk'ün izinde olmalı, özellikle Ulu Önder'in zabitana yaptığı Afyonkarahisar nutkunu bir hüküm olarak zihnine çakmalıdır.

     Sayın Bakan, Türk Silahlı Kuvvetlerinde 15.147 personel, subay -ve generaller dâhil- FETÖ mensubu olduklarından ihraç edilmişlerdir. Bu sayının 150'si general ve amiral olarak gözüküyor. 21'inci yüzyılın en büyük ihanet ve casusluk örgütü olan ve kendi devletini çökertmeye yeminli bir zümrenin mensuplarının ordu bünyesinde sıfırlanması millî güvenliğimiz için şarttır.

     Eğer 2004 yılı Millî Güvenlik Kurulu kararı uygulansaydı ordu ve devlette FETÖ'nün varlığı olmazdı. 12 Eylül 2010 referandumuyla Anayasa değişikliği olmasaydı FETÖ yargı üzerinden orduyu tehdit eder hâle gelemezdi. "Ne istediniz de vermedik?" sözü zihinlerden asla silinmeyecek. Ergenekon ve Balyoz kumpasları sonucu Türk Silahlı Kuvvetlerinin en seçkin subayları -165 general, amiral, 350 subay- tutuklanmıştı. Ergenekon kumpası geçen günlerde beraatle sonuçlanmış ve dosya kapatılmıştır. Fakat hayatını kaybedenler, intihar edenler, dağılan yuvalar, yok olan mesleki gelecek nasıl telafi edilecek? Mağdur olan ordu mensuplarımızın dertleriyle ilgilenmek Millî Savunma Bakanlığının en önemli görevi olmalıdır.

     Sayın Bakan, günümüz savaş konseptleri değişmiştir. Terör, hibrit savaşlar veya vekâlet savaşları, istihbarat destekli mevzi operasyonlar, suikastlar, hep yeni yıpratıcı ve caydırıcı savaş yöntemleridir. Ordumuzun bu konuda oldukça tecrübeye sahip olduğunu biliyoruz, daha da geliştirilmeli, dış tehdit ve tehlikelere karşı millî güvenliğimiz korunmalıdır.

     Diğer bir millî güvenlik meselemiz ise göçtür. Göç, uluslararası istihbarat örgütlerinin yönettiği ve yönlendirdiği demografik bir silahtır. Küresel ölçekte gelecek yirmi yılda 40 milyon insanın bize ve Avrupa'ya doğru akacağı tahmin edilmektedir.

     (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

     BAŞKAN - Sayın Çelik, lütfen tamamlayınız.

     BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Teşekkür ederim.

     Millî bir devlet olan Türkiye için zorlu bir dönemin başlangıcındayız. Bunun ilk belirtisi ülkede mevcut olan Suriyelilerdir. Yarın, bu yanlış ensar, muhacir saçmalığından dolayı en büyük faturayı Türk Silahlı Kuvvetlerinin ödemesi kaçınılmaz olabilir. Bu konuda Aytun Çıray Bey'in öğleden önce yapmış olduğu konuşmaya da burada atıfla bulunmak istiyorum.

     Diğer taraftan, birçok ana başlık altında aslında konuşmak mümkün. Doğu Akdeniz, Mavi Vatan gibi, yurt dışında barışa katkımız gibi, Ege Denizi'ndeki çıkarlarımız, İran'da iç karışıklıklar; bunları özellikle vurgulamak istiyorum. Bunu iyi takip etmemiz gerekiyor.

     Ben sözlerimi burada tamamlıyorum.

     Bütçenizin hayırlı olmasını yürekten diliyorum.

     Saygılar sunuyorum.