Komisyon Adı:İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu
Konu:İçişleri Bakanlığı Temsilcilerinin Kolluk Kuvvetlerine Verilen İnsan Hakları Eğitimi Ve İnsan Hakları Duyarlığının Arttırılmasına İlişkin Olarak Yapılan Faaliyetler Hakkında Yaptıkları Sunumlara İlişkin Görüşmeler
Dönemi:27
Yasama Yılı:2
Tarih:10/07/2019


İçişleri Bakanlığı temsilcilerinin kolluk kuvvetlerine verilen insan hakları eğitimi ve insan hakları duyarlığının arttırılmasına ilişkin olarak yapılan faaliyetler hakkında yaptıkları sunumlara ilişkin görüşmeler MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan, Değerli Bakan Yardımcımız ve diğer bürokrat arkadaşlar.

     Şimdi, gündem, kolluk kuvvetlerine verilen insan hakları eğitimi ve insan hakları duyarlılığının artırılmasına ilişkin olarak yapılan faaliyetler konusunda İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından Komisyonun bilgilendirilmesi. Açıklamalarım bu çerçevede olacak.

     Şimdi, burada detaylı bir açıklama oldu ama başlığın geniş olmasıyla insan haklarıyla ilgili açıklamalar ona göre çok az, yetersiz, kendi açımdan görebildim. Burada, bir, insan hakları eğitimi kaç etkinlikten oluşuyor? Burada sadece kırk sekiz saat denildi ve ayrıca meslek içi eğitim üç saat denildi. Bu meslek içi eğitim yani insan haklarıyla ilgili alan mı, yoksa meslek içi eğitim diğer alanlar mı, bunu açmanızı istirham edeceğim.

     İkincisi, insan hakları eğitimi hangi konuları kapsamakta? İllerle ilgili değerli arkadaşımızın konusunda iki veya üç başlık geçildi. O başlıklar neler, yani ayrıntılı, net onu açar mısınız?

     Üçüncüsü, insan hakları eğitimleri ders planlaması, onun kaç saat olduğunu söylediniz. Planlama nedir? Onunla ilgili bir planlama göremedim ben.

     İnsan hakları eğitimi başlangıç için yani personel eğitimi verilirken bir ders kitabı veriliyor mu yani bir ders kitabı gibi bir hazırlığınız var mı? Varsa onların içeriğini görebilme açısından, mesela, ben kendi adıma bir tane istiyorum, arkadaşları ben bilemem. En azından bir tanesini bize verebilir misiniz? Yani buradaki bizim amacımız, hem güvenliği istiyoruz hem insan haklarını istiyoruz. güvenlik için insan haklarından vazgeçmeyeceğiz, insan hakları için güvenlikten vazgeçmeyeceğiz. Yani atbaşı, demokratik hukuk devletinin, demokrasinin istediği bu, bu açıdan söylüyorum.

     Beşincisi, insan hakları eğitimiyle ilgili bu başlangıçta sanki zorunluymuş gibi ben anladım, öyle anladım, temennim o. Yani polisliğe başlayan tüm arkadaşlarım için bunu veriyoruz, ben bunu zorunlu anladım. Yani bu zorunluysa çok iyi ama işte, o kapsam, içerik nedir, onu görmekte yarar var.

     Bir de yine İller İdaresi Genel Müdürü arkadaşımız burada "İnsan haklarıyla ilgili şikâyetler BİMER'e, CİMER'e yapılıyor..." Benim bildiğim kadarıyla BİMER Başbakanlıktı, bu kaldırıldı yani yeni sistemle birlikte. Benim bilmediğim bir şey varsa beni lütfen düzeltiniz.

     İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI MUHTEREM İNCE - Öncekileri kastetti orada, şimdi CİMER.

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Evet yani o dönem de yine CİMER vardı ama o anlamda...

     İÇİŞLERİ BAKAN YARDIMCISI MUHTEREM İNCE - Orada CİMER de vardı.

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Evet yani BİMER Başbakanlık kalktıktan sonra, sistem değiştikten sonra kalktı. O zaman onu herhâlde "şu tarihe kadar" diye düzeltmek lazım diye düşünüyorum ben.

     Şöyle bir cümle, bilmiyorum, bunu niye bizimle paylaşma ihtiyacı hissetmediniz, bu yönetmelikse yönetmeliğe bakarız ama: "Nezarethanedeki kayıtlar saklama süresi standartları esas alınarak saklanır." Nedir bu? Yani beş ay mı, altı ay mı? Süreyi söylemenizin ne mahzuru olabilir, niye paylaşmadınız? Bunu doğrusu ben öğrenmek isterim yani nezarethanelerdeki bu kayıtların saklama süresini.

     Evet, 6029 nezarethane dediniz. Mesela, nezarethanelerle ilgili Ankara'yı söylediniz, diğeri de benim görebildiğim kadarıyla sanki İstanbul'daki nezarethaneydi ama nezarethanenin standartlarını söylediniz. Keşke polis karakollarımızın da standartlarını söylemiş olsaydınız. Polis karakollarımızın standartları nedir? Benim bildiğim kadarıyla farklı standartlar var. Mevcut olan standartlarımız, polis karakollarındaki standartlar mevzuattaki standarda uygun mudur? O standartlar nedir, mevcut olanlar uygun mudur? Kaç tane polis karakolu var, kaç tanesi standarda uygun, kaç tanesi değil? Örneğin, ifade alınacak yerde ben bulunduğum yerde oturuyorum, benim arkamda kamera kaydı var. Karşımda polis arkadaşımız benim ifademi alıyor. Şimdi, benim arkamdan normal bir, insani anlamda sohbet yapılırken benim ifademin alındığını da ben bilemiyor olabilirim ama benim tam tepemde kamera kaydı olduğu için oradaki konuşmalar sohbet babında geçtiği hâlde kayda alınabiliyor, ben "Ya, bu sohbet babında oldu, esas benim ifadem bu değil, ifadem şudur." dendiği zaman o kayıtlar vatandaşın karşısına çıkıyor mu, çıkmıyor mu? Veya en azından öyle bir hadise varsa, mümkünse acaba ifadenin verildiği yere "Arkadaş, bu odada ifade veriliyor, kamera kaydıyla izleniyorsunuz." şeklinde bir ibare koymak gerekmez mi acaba?

     Belki çok uzattım, çok özür diliyorum.

     BAŞKAN - Estağfurullah, buyurun.

     MAHMUT TANAL (İstanbul) - Burada, evet, hendeklerle ilgili söylediniz. Ben bundan herhâlde iki ay önce Cizre'ye gittim. Ya Mevlana Mahallesi ya da Cudi Mahallesi'ydi, daha önce orada bir lise vardı, lise şu anda emniyet müdürlüğünün binası şekline getirildi, daha doğrusu karakol hâline getirildi, büyük bir okul. Şimdi, evet, okula da ihtiyaç var, güvenliğe de ihtiyaç var. Ne olur, emniyet binası hâline getirdiğiniz o okulu yine okul yapın. Çinlilerin çok güzel bir sözü var, diyor ki: "Bir yıl ürün alacaksanız buğday ekin, on yıl ürün alacaksanız meyve ekin, eğer uzun yıllar ürün alacaksanız insan ekin." Yani şimdi, evet, karakol da isteriz, okul da isteriz, sizden istirham ediyorum, o okulu... Yani yine emniyet de yapın ama okul da yapın yani birini birine feda etmeyelim ve o mahallede- yani olmazsa heyetçe de gidebiliriz- tüm duvarlarda kurşun izlerini görüyoruz. Yani insanlar, o küçük çocuklar yarın büyüyünce onları görebilir, ailelerine sorabilir nedir, ne değildir. Devlet olarak bence o mahallelerde, o sokaklarda bir dolaşalım, ya, kurşun olduğu yeri bir kaba sıva edelim, badana boyasını yapalım. Yani bunlar çok olan masraflar değil. Bazı şeylerin unutulması lazım. Toplumun sürekli "Ah, bu nedir?" bununla yüzleşmemesi lazım bence devletin kucaklaması açısından, böyle düşünüyorum.

     Bir de kayıtlarda sigara kaçakçılığını söylediniz. Türkiye'den size yansıyan İran'dan Türkiye'ye hiç uçakla sigara kaçakçılığı yapıldı mı? Yapıldıysa bu uçak Sabiha Gökçen Havaalanına mı indi? Benim bilebildiğim kadarıyla sigara kaçakçılığı öyle uçakla yapılmaz, kara yoluyla yapılır çünkü pahalı bir şey. O uçakla böyle bir şey yapıldıysa bunun sonucu, mukadderatı ne oldu? "Hangi dönem oldu?" derseniz de bana -biraz ben de yardımcı olayım- ben 24'üncü Dönem milletvekiliydim, 24'üncü dönem oldu bu. Bu konuda bilgi verirseniz sevinirim.

     Son gelen bir soru, bana gelen iddia sadece. Bu iddia gerçek mi sizden öğrenmek isterim. Ben kamu kurumlarının söyledikleri şeyi doğru kabul ederim. Lütfen kimse de kendi üstüne alınmasın. Türkiye hukukla yaşar, Türkiye cemaatle yaşayamaz. Gelen bilgiler, Sayın Başkanım, şu anda İçişleri Bakanlığında menzil tarikatının egemen olduğu söyleniyor. İddia, ben başından beri söyledim iddiayı, lütfen yanlış anlamayalım. Devlet hukukla yaşar, cemaat kültürüyle yaşamaz. Cemaatlerle ülkenin geldiği durum perişan, belli oldu. Bu konudaki olayda, ne olur, kamuoyuna doyurucu bilgi verebilirsek iyi olur çünkü atama, tayin, terfiler bu şekildeki iddialar geliniyor.

     Teşekkür ediyorum. Saygılar sunuyorum.