Komisyon Adı:Plan Ve Bütçe Komisyonu
Konu:2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) İle 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) Ve Sayıştay Tezkereleri A)içişleri Bakanlığı B)emniyet Genel Müdürlüğü C)jandarma Genel Komutanlığı Ç)sahil Güvenlik Komutanlığı D)göç İdaresi Genel Müdürlüğü E)afet Ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı F)kamu Düzeni Ve Güvenliği Müsteşarlığı
Dönemi:27
Yasama Yılı:2
Tarih:15/11/2018


2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a)İçişleri Bakanlığı b)Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç)Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Genel Müdürlüğü e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı f)Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; İçişleri Bakanlığının çok değerli mensupları, Sayın Bakanım; konuşmama başlamadan önce hepinize saygılar sunuyorum.

     Ben de diğer konuşmacılar gibi, Bakanlığımız bünyesinde; Jandarma Genel Komutanlığımızın, Sahil Güvenliğin, Emniyet Genel Müdürlüğümüzün çok değerli mensuplarının şehadetlerinden dolayı şehit olanlara Allah'tan rahmet diliyorum, aziz hatıralarını saygıyla anıyorum, gazilerimize de şifalar diliyorum.

     Bunun yanında, bugün 15 Kasım 2018, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 35'inci yılı. Dileğimiz ve temennimiz odur ki, Doğu Akdeniz'in ortasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilelebet yaşasın.

     Sayın Başkan, İçişleri Bakanlığı bütçesi görüşülürken burada konuşmacıların hemen hemen tamamına yakını Bakanlığımızın özellikle iç güvenlik hizmetlerine matuf özellikle Emniyet teşkilatımızın faaliyetleri, Jandarmamızın, Sahil Güvenliğimizin faaliyetlerine değindiler. Ancak İçişleri Bakanlığı sadece güvenlik birimlerini bünyesinde barındıran bir bakanlık değil, ben de eski bir vali olarak Bakanlığımızın mülki idare yönetimine ve genel idare reformuna, mahalli idarelere değinmek isterim.

     Bildiğiniz gibi, bu yönetim reformu İçişleri Bakanlığını her zaman çok etkilemiştir. 1854 yılından bu yana devam eden reform faaliyetleri cumhuriyetin kuruluşundan sonra da adım adım sürdürülmüş, MEHTAP Raporu'yla, KAYA Raporu'yla geliştirilerek en rantabl yönetim metodunu ortaya çıkarmak için Bakanlığımız bünyesinde de faaliyetler sürdürülmüştür.

     Bu arada, İçişleri Bakanlığında 60'lı yılların sonunda başlayan, hâlâ etkisini sürdürdüğünü zannettiğim İç Düzen Yayınları vardır. Bunun da teşkilatımızla ilgili büyük bir katkı sağladığını biliyorum.

     Bunun yanında, Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresini de reform bağlamında anmak isterim. Bu teşkilatın Türkiye Cumhuriyeti'nin idaresine katkı yaptığını düşünüyorum, kapatılmasını da talihsizlik olarak burada değerlendirmek isterim.

     Bildiğiniz gibi, 2012 yılından itibaren İçişleri Bakanlığında 6360 sayılı bir yasa çıkarılmıştır. Bu, özellikle büyükşehir belediyelerinin sayısının 30'a çıkarılmasını sağlayan bir yasadır ve bu yasa nedeniyle büyükşehir belediyeleri âdeta diğer belediyeler üzerinde hiyerarşik bir hâkimiyete kavuşturulmuştur. Dolayısıyla, yaklaşık beş ay sonra mahalli idare seçimlerine gidecek olan Türkiye'de "Büyükşehir belediye başkanlığını kim alacak, hangi parti alacak?" sorusu karşısında aslında herkesin içinden geçen düşünce "Kentsel kralımızı nasıl seçeceğiz?" noktasına taşınan bir ortam ortaya çıkıyor. Bu, demokrasiyle bağdaşmaz. Onun için 6360 sayılı Yasa üzerinde yeni bir çalışma yürütmesini İçişleri Bakanımıza da burada tavsiye ediyorum. Çünkü kentsel rant o kadar büyük ve kapsamlı hâle geldi ki, bugün herkesin kentsel rant üzerinden belediyeyi ele geçirme mücadelesi yaptığını da bir gerçeklik olarak ortaya koymamız gerekir. Kentsel rantın toplum yararına...