Erkan Bey tabii bana, konuşmama atıf yaptığı için çok kısa, cevaben bir şey söyleyeceğim.

     Ben bu İç Tüzük değişikliğinin en önemli gerekçelerinden biri olarak bunu söyledim fakat bu bir trajedi ifadesi değildi yani birbiriyle eş değer iki ihlalden bahsetmiyorum. Malumunuz, burada büyük bir çoğunluk hukukçu. Hukuk kurallarının çatışması söz konusu olduğu zaman bunun çözümü için 3 yol var. Bunlardan ilk dikkate alınacak olan üst norm-alt norm kuralıdır, ilişkisidir. Eğer bir üst norm varsa alt norm değil, üst norm uygulanır çatışma olduğu zaman. Dolayısıyla Anayasa ile İç Tüzük arasında bir çatışma varsa tabii ki Anayasa'yı esas alarak hareket etmemiz lazım. Dolayısıyla temmuzdaki uygulamamız, burada Anayasa değişikliği ve Anayasa kurallarını esas alarak yapmış olduğumuz bir uygulama. Bu doğruysa niye bunu yapıyoruz? Bu doğru ama bir çatışma da var ortada, bunu da giderelim diye bugün bunu yapıyoruz. Dolayısıyla temmuzdaki uygulama yanlış mı? Değil. Elbette İç Tüzük yapsak daha iyi olurdu ama o acil bir düzenlemeydi. Biliyorsunuz, İç Tüzük için vaktimiz yoktu, İç Tüzük değişikliğini gerçekleştirmek için. Bugün bu imkân varken bir an önce bunu yapalım, daha sonra yasama faaliyetine devam ederiz dedim. Bu anlamda çelişkili bir durum olmadığını ifade etmek istiyorum.

     Teşekkür ederim.