Komisyon Adı:(10 / 114, 365, 378, 494, 702, 884, 1423, 1431, 1442, 1449, 1597, 1787, 1808, 1949, 1955, 1970, 2056, 2092, 2094, 2095, 2096, 2097, 2098, 2099) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu
Konu:Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ın, Mevcut Durum, Bağımlılık İle Mücadele Yüksek Kurulu, 2018-2023 İçin Hazırlanan Strateji Belgesi İle Eylem Planının Ana Noktaları Hakkında Sunumu
Dönemi:26
Yasama Yılı:3
Tarih:06/04/2018


Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ'ın, mevcut durum, Bağımlılık ile Mücadele Yüksek Kurulu, 2018-2023 için hazırlanan strateji belgesi ile eylem planının ana noktaları hakkında sunumu BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Çok teşekkür ediyorum.

     Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar; Değerli Komisyon Başkanımızın da ifade ettiği gibi bağımlılıkla mücadele, uyuşturucuyla mücadele gerçekten ülkemizin geleceğini ilgilendiren çok önemli bir husus. Bu çerçevede Hükûmetimiz meseleyi çok ciddiyetle takip etmektedir ve aslında hem Hükûmetimizin hem Türkiye Büyük Millet Meclisinin hem de Cumhurbaşkanlığımızın bir anlamda ortak bir mücadele alanı olarak bu konuyu görüyoruz ve 20'nin üstünde bakanlık, kurum birlikte çalışıyoruz.

     BAŞKAN - Sunumun bir bölümünde basın mensubu arkadaşlarımızı çıkaracağız, onu da şimdiden hatırlatalım Sayın Bakanım.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Şimdi, daha önce çok kimseyi dinlediğiniz için bazı hususları ben hızlı geçeceğim. Bu koordinasyon işi kolay bir iş değil, önce onu söyleyeyim. Bana verilen birkaç koordinasyonun işi var; bunlardan birisi, yatırım ortamını iyileştirme meselesiydi, çok mesafe aldık Allah'a şükürler olsun. Türkiye bu sene o hususta dünya sıralamasında yüzde 100 bir ilerleme gösterecek diye umut ediyoruz, 60'ıncı sıradan 30'uncu sıralara gelecek diye. Biraz önce istismarla ilgili, arkadaşlar, basın mensupları sorular sordular, bu konuyu iyi kötü sonuna yaklaştırdık, bu bağımlılık konusunun koordinasyonu da bende. Tabii, ne kadar çok kurum olursa -ki olması lazım- koordinasyonun o kadar muntazam yapılması icap ediyor.

     Önce müsaadenizle mevcut durumla ilgili benim önemli gördüğüm birkaç hususa temas edeceğim, hani çok fazla böyle ansiklopedik bilgi vermeyi arzu etmiyorum, sonra uyuşturucuyla mücadelede 2018-2023 için yeni bir strateji belgesi ve eylem planı hazırladık, bu hazırlık sürecinden, bu strateji belgesi ve eylem planının ana noktalarından size bahsedeceğim, elbette bilahare sorularınız da alırım.

     Dünyaya baktığımız zaman gerçekten 250 milyonu aşkın kişinin uyuşturucu kullandığını görüyoruz, ölüm sayıları açısından da Amerika'da bir felaket var. Amerika'da bir yılda 50 bine yakın uyuşturucudan ölüm var, çok büyük bir sayı tabii. Avrupa'da sayılar daha az, mesela 2015'te bu sayıların 7 binler civarında olduğunu görüyoruz ama Amerika Birleşik Devletlerinde ise 2015'te bu sayının 50 bini aştığını görüyoruz. Dünyanın bir problemi, ben hep şöyle söyledim daha önce, belki işittiniz: Dünyada özellikle belli ülkelerde, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere bir salgın var, Türkiye'de de biz bir salgının kapısındayız.

     Şimdi, uluslararası raporlar var. Burada yüksek riskli olarak görülen uyuşturuculardan eroin kullanım oranlarında Türkiye'nin bulunduğu noktayı görüyorsunuz; koyu renkler daha riskli ülkeler, açık renkler daha az riskli ülkeler. Türkiye'nin Avrupa bölgesinde az riskli ülkelerin içinde olduğunu görüyoruz. yani bin kişi başına sayılara baktığımız zaman bu sayının 0,3 olarak oldukça düşük bir sayıda olduğunu görüyoruz. Burada farklı tanımlara dikkat etmek lazım. Araştırmalarda birkaç gösterge kullanılıyor; bir, hayatınızdan hiç kullandınız mı diye soruyorlar, en az bir kere kullanma oranı var, son bir ayda kullandınız mı diye soruyorlar, kronik kullanımla ilgili birtakım çapraz sorular var. Bağımlılıkla ilgili bir saha araştırması yapmak hemen hemen imkânsız çünkü bağımlılık klinik bir teşhis ama kronik kullanıcılarla bağımlılar arasında ya da bağımlıların arasında da yakın bir ilişki olduğunu biliyoruz.

     Şimdi, Türkiye'de hepimizin kullandığı yüzde 2,7 diye bir oran var, 15 yaştan sonra 64 yaşına kadar hayatında en az bir kere kullanılmış olanların oranı. Bunu nereden alıyoruz yani hangi araştırmadan? Bu araştırma TUBİM'in 2011 yılında yaptığı bir araştırma, hane halklarında yaptığı bir araştırma. Şu anda TUBİM bu araştırmayı tekrarlıyor, yalnız 2011'deki metodolojide belki birtakım aksayan taraflar olmuş olabileceğini de düşünüyoruz, bunu hocalarımızla çok daha iyi görüştük. Yani önümüzdeki bir ay, iki ay içerisinde aslında tam bir baz olacak "Nedir bütün 15-64 yaş grubu için durumumuz?" sorusuna ama ifade ettiğim gibi bunlar hane halklarına gidilerek soruluyor, evlere gidilerek soruluyor. Bu araştırmanın bir kısıtı var fakat Avrupa'da EMCDDA bu raporları kullandığı için, bütün ülkelerde aynı yöntem kullanıldığı için kısıt her ülke için aynı yani en azından teorik olarak aynı, o kısıt çerçevesinde kendimizi mukayese edebileceğimiz bir oran elde etmiş oluyoruz. Fakat biz bu sefer farklı bir şey yapıyoruz...

     MURAT EMİR (Ankara) - Pardon, bölmüş oluyorum ama birinci şeyde "eroin" diyor ama bu eroin olması demek değil mi, her şey var burada yani.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Burada hepsi var.

     MURAT EMİR (Ankara) - Evet yani yanlış anlama olmasın.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Evet, tabii.

     Şimdi, burada bir husus daha var: Biz iki araştırma daha yapıyoruz. Bir, ESPAD araştırması dediğimiz 15-16 yaş grubu araştırma, bitmek üzere, o da muhtemelen bir ay içerisinde elimize geçecek. İkincisi de 19-25 yaş araştırması yapıyoruz. Bu her iki araştırma da TUBİM'in 15-64 yaş için yaptığı araştırmadan farklı. Hane halkı araştırması değil bunlar, bunlar anonim araştırmalar. İlgili anketörler bir sınıfa gidiyorlar seçilmiş örnekleme göre, orada anketi anlatıyorlar, soruları, bir soru varsa cevap veriyorlar, sonra anket kâğıtları dağıtılıyor, bunu gençler kendileri dolduruyorlar, isimsiz olarak anonim biçimde oy kullanır gibi, oy kullanma sandığına atar gibi götürüp atıyorlar. Bununla daha doğru sonuçlar elde edebileceğimize inanıyorum izlem açısından. Bir de uyuşturucuya başlama yaşı daha ziyade genç yaşlarda olduğu için, ergenlik ve daha sonrasında, özellikle de üniversitede olduğu için bu araştırmaları daha sık aralarla tekrarlayarak aldığımız tedbirlerin ne kadar etkin olduğunu da görmüş olacağız. Mesela ESPAD araştırması Avrupa'da bildiğim kadarıyla dört yılda bir yapılıyor ama biz ESPAD'ı tercihen her yıl yapacağız en azından önümüzdeki beş sene için. Üniversitedeki araştırmaları da daha sık yaparak aldığımız tedbirlerin ne kadar etkin olduğunu görmeye gayret edeceğiz. Ölüm oranları açısından da Türkiye çok yüksek grupta değil ama son senelerde dikkat ederseniz burada ölüm oranları açısından en düşük grupta değil, bir üstte görülüyor. Bunun sebebi biraz önce Başkanımızın da ifade ettiği gibi bu sentetik kanobinoidlerin ve diğer sentetik grupların Türkiye'ye girişi, bunların riski daha fazla ve bunu açıkça ifade etmem lazım ki en ziyadede Hollanda üretimi kaynaklı ve maalesef burada Türkiye bir transit ülke olmaktan ziyade bir hedef ülke hâline getirilmiş durumda. Bunlar getiriliyor ve Türkiye'de satılıyor. Mesela Afganistan'da üretilen esrar ya da eroinin İran'da bir kısmı satılıyor, bir kısmı Türkiye'de satılmaya çalışılıyor ama bizim üstümüzden Avrupa'ya geçiriliyor ve biz çok büyük de yakalama oranlarına sahibiz, Avrupa'dan çok daha iyiyiz bu hususta. Ama bu anlamda, bir transit ülke durumundayız, ona yönelik tedbirleri geliştirmemiz lazım. Ama söylediğim gibi, bu sentetikler açısından Türkiye bir hedef. Suriye'den geliyordu, bu Suriye'deki terör odaklarının baskılanmasıyla gittikçe etkisini yitirecektir, buna inanıyoruz. Avrupa'dan gelen kısmı için de hem ciddi işbirliğine hem de bu hususta sesimizi yükseltmeye kararlıyız. Yani Hollanda gibi küçücük bir ülkede eğer sentetik bir uyuşturucu üretiliyor ve Türkiye'ye getiriliyorsa bunun altında ben kötü niyet ararım. Onun için bu hususun da üstünde ısrarla duracağız önümüzdeki günlerde.

     Arzla mücadele konusunda yakalama miktarlarının arttığını görüyoruz. Özellikle bu açıdan 2017 yılı gerçekten bir başarı yılı. Bunun için İçişleri Bakanlığımızı ben tebrik ediyorum. Bunlar size daha önceden muhtemelen gösterilmiştir.

     İşte kendisi de burada, Sayın Necdet Ünüvar'ın bir anlamda öncülük yaptığı Uyuşturucu Mücadele Kurulu kurulurken öne çıkan fikirlerden biri narkotimlerdi. Bu süre içerisinde, 2014'ten bu yana narkotimler kuruldu, 50 ilde şu anda görev yapıyorlar, büyük sayıda eğitimler verildi, araç tahsisleri yapıldı, şimdi, 2018 yılı için de bunu bütün illere yaygınlaştıracağız.

     Koruyucu ve önleyici hizmetler açısından bağımlılıkla mücadele eğitim programı yaş gruplarına göre özelleşmiş bir biçimde, özellikle Millî Eğitim ile Yeşilay bunu yürütüyor. Burada gördüğünüz sayılarda -daha önce de size ifade edildiği gibi- çok sayıda eğitici eğitimleri, daha sonra da eğitimler yapıldı. Bu eğitimlerde şuna bundan sonra çok itina edeceğiz: Ön test ve son testlerin kaliteli biçimde yapılması lazım. Yani öğrenci grubunun eğitime girmeden önce farkındalığı ve davranış kabiliyeti neydi, eğitime girdikten sonra farkındalığı ve davranış kabiliyeti nereye dönüştü? Modüllerden kastım da yaşa göre mesela, diyelim ki okul öncesinde biz uyuşturucu diye bir şeyden elbette bahsetmiyoruz o modülde ama okul öncesinde de çocuğun "hayır" deme kabiliyeti, çocuğun kendi özgüvenini oluşturma kabiliyeti, çocuğun sosyalleşme kabiliyeti gibi kabiliyetlerini artırmaya çalışıyoruz.

     Danışmanlıkla ilgili olarak Türkiye'de Sağlık Bakanlığımızın "Alo 191" hattı 2015'ten itibaren hizmet veriyor. Bugüne kadar 140 bin kişi müracaat etti. Bir taraftan da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımızın genel hatları, Yeşilayın hatları da bu anlamda hizmet veriyor. Önümüzdeki dönemde bu hatların birbiriyle standart hâle gelip, bilgileri aşağı yukarı aynı şekilde toplayıp aynı şekilde değerlendirilmesini sağlayacak eylem planımızda stratejilerimiz ve adımlarımız olacak. Biraz önce söylediğim Yeşilayın YEDAM'ları yine bu şekilde hazırlandı,.

     Tedavi merkezlerimizin sayılarını artırdık ama burada bir noksanımız var, o da şudur: Hepimiz AMATEM ya da ÇAMATEM'lere odaklandığımız için yani bunların sayısı 33'lerden 101'lere çıkarıldı, yatak kapasiteleri ciddi ölçüde artırıldı ve aşağı yukarı üç hafta, bazen dört hafta yatıyor burada bir bağımlı, biz bunun bir hafta ile on gün arasında olmasının yeterli olacağına inanıyoruz ama devamını, rehabilitasyon kısmını şu anda yeterince geliştiremediğimiz için yeni dönemde rehabilitasyon kısmını da ciddi ölçüde geliştireceğiz ve böylece AMATEM ve ÇAMATEM'lerin üstündeki yük de azalacak. Tabii, bunun devamında rehabilitasyona sosyal uyum da sağlamak lazım. 4 sosyal uyum merkezi açıldı, bunları pilot gibi düşünmek gerekiyor, bunların çok daha fazlası lazım, yeni eylem planımızda bunları planlıyoruz.

     Aralık 2017'de Sayın Başbakanımız Avrupa'nın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de bağımlılığın bütüncül bir yaklaşımla takip edilmesi ve koordine edilmesi için bir genelge yaptı ve "Uyuşturucu ile Mücadele Yüksek Kurulu" "Bağımlılık ile Mücadele Yüksek Kurulu"na dönüştürüldü. Burada "Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu'nun altında bakanlıklarımız var, sayıları arttı, Başkanlığını ben yapıyorum, Mücadele Kurulunun Başkanlığını Sağlık, Aile, Çalışma Komisyonumuzun Değerli Başkanı Necdet Ünüvar yapıyor. Ayrıca, teknik çalışma grupları, koordinasyon kurulları da oluşturuyoruz.

     Şimdi, uyuşturucuyla mücadelede bir strateji belgesi hazırladık dedim. Bunu aşağı yukarı tamamlamış durumdayız. Bu belgeyi belki sizin raporunuzdan önce biz yayımlamış olacağız ama zaten belgenin girişine de onu koyuyoruz, bu donmuş bir belge değildir, komisyondan ya da başka yerden ciddi bir katkı geldiği zaman biz burada revizyon yaparak yolumuza devam edeceğiz. Bu sebeple sizin çalışmanızı da doğrusu şu anda büyük bir merakla ve heyecanla bekliyoruz katkı alabilmek amacıyla.

     Peki, bu yeni 2018-2023 Strateji Belgesi'ni nasıl hazırladık? Elimizdeki kaynakları inceledik oluşturduğumuz bir ekiple. Bir husus da şudur: Sağlık Bakanlığımızın bir Müsteşar Yardımcısı Elif Hanım -şimdi burada- bu koordinasyon kurulunun sekretaryasını yürütüyor ilgili genelgemize göre. Eski eylem planlarını, faaliyet planlarını inceledik, başka ülkelerin strateji planlarını inceledik, uluslararası raporları inceledik; birincisi bu kaynak inceleme konusu. Uluslararası iyi uygulama örneklerine baktık ve politika laboratuvarları oluşturduk, ilgili bakanlıklar, kuruluşlar, akademisyenler, sivil toplum örgütleri, aslında burada sizin yaptığınıza benzer bir çalışma da arka planda altı aydır yürümüş oldu.

     Komisyonu kuralı Başkanım ne kadar oldu?

     BAŞKAN - Üç ay.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Üç ay. Biz sizden iki üç ay önce başlamıştık. Sonra, gayelerimizi, amaçlarımızı belirledik, stratejik amaçlarımızı, başarı göstergelerimizi koyduk, yıl yıl bunları takip edeceğiz dolayısıyla hedeflerimizi belirlemiş olduk ve bu belgenin en önemli tarafı şudur: Burada strateji kısmı ile o stratejilerin gayelerine uygun göstergeler ve hedefler kısmı ile inisiyatifleri ve eylemleri birbirinden ayırdık. Bu zaman zaman hazırlanan strateji belgelerinin eksik kalan bir tarafı olabiliyor. Yani ana amaçlarınız ile süreçlerle ilgili hususları birbirinin içine yazar ve bu şekilde takip ederseniz aslında çok doğru bir iş yapmamış oluyorsunuz. Çünkü bütün süreçler tamamlanmış olsa bile, eğer ana gayelerinizin hedeflerine ulaşamıyorsanız burada bir şey yapmamışsınız demektir. Bunların ikisini birbirinden ayırmak lazım. 132 kişiyle, 28 toplantıyla 700 saat çalışıldı ve bu strateji belgesi ortaya çıkmış oldu.

     BAŞKAN - Sayın Bakanım, affedersiniz, bundan sonra...

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Şimdi, şu kısmını da müsaade ederseniz söyleyeyim, ondan sonra Başkanım siz basınımıza teşekkür edebilirsiniz.

     BAŞKAN - Tamam.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Belirlediğimiz başlıca gelişim alanları...

     AYŞE KEŞİR (Düzce) - Meclis TV mi?

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Herhâlde basın çıktı zaten.

     BAŞKAN - TRT var.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - TRT var.

     AYŞE KEŞİR (Düzce) - Meclis TV de var.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Kalabilirler.

     Bunu da söyleyeyim, müsaade ederseniz, şu kısım önemli çünkü.

     BAŞKAN - Nasıl arzu ederseniz.

     MURAT EMİR (Ankara) - Yabancı yok, kalabilirler.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Şimdi, uyuşturucu kullanım oranlarının düzenli yapılacak saha çalışmalarıyla ve atık su analizi gibi yöntemlerle sürekli takibini yapacağız değerli milletvekilleri, bunu çok önemsiyoruz. Baştan da söyledim, saha çalışmalarını sık aralarla yapıp atık su analizi gibi yöntemlerle de takip ederek bir defa ne tarafa gidiyoruz, bunu göreceğiz. Lüzumsuz yere kamuoyunda bir tartışma oluşturmanın bir faydası olmadığına inanıyoruz, veriye dayalı yürümeliyiz. Bu konu bugün benim işim ya da sadece bu Komisyonun işi değil ülkenin geleceğini ilgilendiren bir konu, onun için veri oluşturmak, verileri doğru oluşturmak ve bu verilerle takip etmek gerekiyor; bunu yapacağız.

     İkincisi, özellikle arzla mücadele kazanılmazsa. Bu mücadelenin kazanılamayacağını biliyoruz yani piyasaya çıkan ve satılan uyuşturucunun önlenmesi.

     Uluslararası iş birliğine -biraz önce ifade ettim- organize uyuşturucu suç örgütlerine karşı mücadeleleri artıracağız. Şimdi, narkotimler çok büyük iş yapıyor, sahada çok fazla kişiyi de yakalıyorlar ama buradan organize uyuşturucu suç örgütlerine ulaşmak lazım. Zor bir iş yani bütün dünyanın çok zorlandığı bir mesele bu. Gümrük kapılarının daha yakın takibi, özellikle kannabinoidlere odaklanma konusu, internet ve kargo üzerinden satışları engelleyecek tedbirleri almak gibi gelişim alanları gördük doğrusu. Okullarda yapılan eğitimlere toplumun her kesimine ulaşacak şekilde devam etmeyi planlıyoruz, sadece okullarda değil. Özellikle gençleri

     Özellikle gençleri hedefleyeceğimiz Gençlik ve Spor Bakanlığıyla daha aktif çalışacağımız bir döneme giriyoruz.

     Biraz önce bahsettim, AMATEM'lerde tedavi ediyoruz ama bu bütüncül biçimde devamında rehabilitasyon, devamında sosyal uyumun olduğu bir modeli henüz çok geliştirebilmiş değiliz, bunun stratejisini hazırladık ve bunu geliştiriyoruz.

     Bir de iletişim yöntemleriyle alakalı özel bir başlık açtık çünkü doğru olmayan iletişimin bu meselede zararları da oluyor. Bunu da daha önce ifade ettim, daha sonra da ifade edeceğim mesela bazen görüyoruz, bir başlık atılıyor "Altın vuruş." ya da "Şu kadar keyif verici madde yakalandı." gibi. Basının bu dili kullanmaması gerekiyor, basına da eğitim yapacağız çünkü "Altın vuruş." dendiği zaman kıymetli bir şeymiş gibi anlaşılıyor hâlbuki bir ölümden bahsediyoruz. Ya da "Keyif verici." dediğimiz şey biz zehir.

     BAŞKAN - "Baron" diyorlar.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Ya da "baron" falan diyoruz işte böyle. Belki bu yanlışları zaman zaman biz de yapıyoruz. Dolayısıyla, bu yanlışları yapmayacak yeni bir döneme girmemiz gerekiyor.

     Şimdi, değerli arkadaşlar, bir tane ana gayemiz var, amacımız var, nihai amacımız: Toplumu her türlü uyarıcı, uyuşturucu madde kullanımından uzak tutmak. Bunun için 16 tane gösterge ve bunların yıllara sâri hedefleri koyduk. 4 tane ara amacımız var yani bizi ana amaca ulaştıracak: Bir, Arzla, satışla mücadele. İki, taleple mücadele, yani önleyici tedbirler. Üçüncüsü, iletişim. Bütün mücadelenin her boyutu için gerekli bir husus. Dördüncüsü de bu koordinasyon konusu. Bunu özellikle izleme sistemlerinin kurulması. Bunlar için de 39 tane gösterge koyduk. Şimdi, bizi bu amaçlarımıza ulaştıracak inisiyatifler ve faaliyetler var. 41 inisiyatif altında 176 faaliyet koyuyoruz, bunların da 176 tane süreç göstergesi ve hedefi var. Şimdi, bunları çok kısa olarak size özetlemeye çalışacağım. Söylediğim gibi bu tablo ana tablomuz olsun, bir geriye gidin arkadaşlar, yarın Komisyonumuzun raporu çıktığı zaman biz bu tabloya bu Komisyon raporundan ne gerekiyorsa alıp ekleyip revizyonumuzu yapabilecek durumdayız. Ama şuna da inanıyorum Komisyonumuzla birçok konuda zaten ortak muhtemelen bir noktaya gelmiş, şu anda bile gelmiş durumda olabiliriz.

     Şimdi, tekrar arada belki şuna geri döneceğim bu 17'nci slaytı aklınızda tutun arkadaşlar. Şimdi, bu nihai amacın 16 göstergesi var dedim. Bakın, maviyle gösterdiklerimiz 15 yaş üzeri, 15-64 yaş nüfus için yapacağımız araştırmalar. Bunları iki yılda bir yapmayı planlıyoruz. Çünkü bu yaş grubunda birdenbire bir önemli bir oran değişikliği olmayacağını düşünüyoruz. Diyelim ki birincisini söylersek, kronik uyuşturucu kullanımı sıklığı mevcut duruma göre bunun önce artmamasını hedefliyoruz, sonra da azalmaya başlamasını hedefliyoruz. Ama 14-19 yaş grubuna gelince burada biraz daha iddialı hedefler koymak gerektiğine inanıyoruz. Yine, artmasın, her yıl bu araştırmaları yapacağız. Sonra, 2020'den itibaren bu oranlar da, kullanım oranları azalsın istiyoruz ve bunları her yıl bu şekilde de takip edeceğiz.

     AYŞE KEŞİR (Düzce) - Bir şey sorabilir miyim?

     Mesela en altta, 3, 5, 7 ve 10 yıllara göre hedefimiz var. Dünya ortalamasındaki hedeflerle bunu karşılaştırdığımızda Türkiye'nin hedefleri nedir?

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Bu şekilde hedef bulamıyorsunuz kolay kolay. Yani uluslararası "benchmark"lara baktığınız zaman çok az ülke var buna benzer hedefler koyan ve böyle detaylı hedefi olan hiç kimse yok. Mesela böyle bir hedef buradan bulsak bulsak bir tane Amerikalıların vardı o da bu detayda değil. Hangisiydi bunlardan? Son yılda mı, yoksa hayatında en az bir defa mı? Bir tanesi vardı.

     PROF. DR. FATMA MERİÇ YILMAZ - Son bir yıla hedef koyuyorlar ve yüzde 15 hedef koymuşlar ama başarılı olamamışlar.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Mesela Amerikalılar son bir yıl için yüzde 15 hedefi koymuşlar ve başaramamışlar, kırmızı kalmış. Yani bu hususta çok fazla matematiksel bir model bulmak zor. Zaten biz ilk bir iki yıldaki hedef tutturmalarımıza göre eğer onların üstüne çıkarsak bunun revize edilip artırılması gerektiğine de inanıyoruz ama uyuşturucu mücadelesinde birçok ülke şu anda azaltmak değil, oranları artırmamak üzerine hedefler koyuyorlar. Biz azaltma üzerine de hedefler koyuyoruz.

     AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Anketlerle mi yapacaksınız Sayın Bakanım, bunu?

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Bunlar araştırmayla elde edilecek sonuçlar.

     AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Yani araştırma derken mesela bu kurumun daha önce yaptığı...

     BAŞKAN - Ahmet Bey, Sayın Vekilim...

     AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Yani artıp artmadığını nerede göreceksiniz?

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Tamam, güzel bir soru.

     Bu sayfaya baktığımız zaman bunların hepsi saha araştırmalarıyla ve bahsettiğim anonim araştırmalarla şu sayfa ve her yıl yapacağız bunları yani dikkat ederseniz 15 yaş üzerine iki yılda bir ama 14-19 yaş üzerine, şuna da bakın, bu da 19-25 yaş üzerine olan var. Onları da her yıl yapacağız.

     BAŞKAN - Hane halkına kadar...

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Hane halkı değil. Hane halkı sadece şu 4'e kadar olanlar. Bu bildiğimiz TUBİM'in araştırmaları, dünya bunu kullanıyor daha çok, mukayese edilen bu ama bana göre bu doğru bir mukayese şekli değil zaten yani eve gidip soruyorsunuz, kim ne kadar doğruyu söyleyebilir? Kısıtı olan bir şey. Dolayısıyla, biz kendi kendimizi her ne kadar bu 5'ten itibaren işte aşağı yukarı 12'ye kadar olan kısımda çok fazla mukayese etmek için bir ülke, veri bulamayacaksak da hiç önemli değil, biz kendi tarihsel verimize bakacağız.

     AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Türkiye'yi temsil eden random bir çalışma, saha çalışması.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Tamamen öyle. Evet. Şu anda liselerde ve üniversitelerde bu çalışmaları yaptık, ekipler veri temizliği yapıyorlar önümüzdeki iki ay içinde hem lise hem üniversite oranlarımız çıkacak.

     AYŞE KEŞİR (Düzce) - 2018'i göreceğiz.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - 2018'i göreceğiz, ondan sonra onun üzerinden devam edeceğiz.

     Şimdi, 13'ten itibaren de bu 13 daha önce de ifade ettim kamuoyunda takip etmiş olabilirsiniz -size anlatılmıştır muhtemelen daha önce- atık su analizleriyle bunu İstanbul ve Ankara'da başarılı biçimde Adli Tıp enstitüleri birer proje şeklinde gerçekleştirdiler. Bunu artık bir proje olmaktan çıkarıyoruz, buna bütçemizden kaynak aktaracağız ve bunu olabildiğince hızlı çünkü eleman yetiştirmek lazım, peyderpey riskli illerimize yaygınlaştıracağız. Neticede 15 ilimizde en azından bunu takip etmeyi düşünüyoruz. Şu anda Avrupa'da 53 ilde bunu takip ediyorlar, biz de Türkiye'de 15 ilde takip etmeyi planlıyoruz.

     Şimdi, böyle bir tabloyla, bunlar genel tablomuzdu. Peki, ara amaçlarımız da bunlardı yani aslında bizi gayelere ulaştıracak olan, biraz önce söylediğim, başlıklar bunlar, 4 tane başlığımız var. İletişimin hepsiyle alakası var diğer başlıklarla. Satışın önlenmesi, talebin önlenmesi ya da koruyucu ve önleyici tedbirler, bir de sürecin koordinasyonu. Bu talebin önlenmesi konusunda tedavi kısmı da var çünkü o da talebi azaltıcı bir unsur. Tabii, onun için de onları, bu alt başlıkları koyuyoruz oraya.

     Burada arzın önlenmesinin ne olduğunu tanımlamışız, bir şekilde satışı engellemek. Şimdi, bunlar da arzın önlenmesiyle ilgili göstergelerimiz.

     Mesela narkotimler tarafından müdahale edilen olay sayısının mevcut duruma göre artışından bahsediyoruz ilk yıllarda ama daha sonra bu artışın azalmasını öngörüyoruz. Neden? Çünkü arzın azalacağını öngörüyoruz, vaka azalacak diye öngörüyoruz. Bu hususta çok çalıştık gerçekten "benchmark" oluşturdum, yazdığım yüzde 100 doğrudur falan yapamazsınız yani sanat gibi bir şey bu, ne kadar yapabildik göstergeler açısından bunu zaman bize gösterecektir.

     Şimdi burada önemli bir şey var. Dokuzuncu sıraya bakarsanız ülke genelinde uyuşturucunun perakende satışı için Saflığa Uyarlanmış Fiyat Endeksi diye bir izlemeye geçiyoruz. Burada fiyat arttıkça -bunu bir arz talep olarak düşünün- piyasa arzının azaldığını öngörüyoruz. Onun için de fiyatının artmasını bir gösterge olarak koyuyoruz, hedef olarak koyuyoruz. Yani bugün 50 liraya satılıyorsa gramı yarın 100 lira olsun ki demek ki piyasaya az giriyor.

     Burada da yine şu tespit edilmiş: Evet, fiyat artabilir az girdiği için piyasaya ama bu sefer saflığını bozuyorlar. Yine fiyatı sabit tutmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla saflığı da ölçüp saflığa uyarlanmış bir fiyat endeksiyle kendimizi takip edeceğiz.

     MURAT EMİR (Ankara) - Orada aslında olası talep artışlarını da o endekse katmak gerekmez mi?

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Doğru, doğru ama hangi formüle göre katacağımızı bilmiyoruz. Şunu öngörüyoruz: Talep artışının birkaç yıl içerisinde çok ciddi biçimde artmasını beklemiyoruz ama arzı gerçekten çok etkin davranırsanız kesebilirsiniz. Çünkü talep bir kültürle alakalı, eğitimle alakalı, çok şeyle alakalı, öbürü ise doğrudan fiziki bir iş yani engelledim, engelliyorsun.

     AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Yani ikinci satırla da onu "check" edebiliriz. Bu NARKOTİM'lerin şeyi azalırsa oradan "check" edebilirsiniz.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Doğru söylüyorsunuz, tabii.

     Biraz da şimdi veri toplamaya başlayınca, elimize veri gelmeye başlayınca yarın belki bunların arasında belli formülasyonlar bulacağız. Benim arkadaşlara söylediğim şu oldu: İyi bir ekonometristle ve matematikçiyle bunları çalışmak lazım ya da matematikçilerle. Oturdu çalıştılar ama onlar da bize bir formül veremiyorlar. Kolay bir şey değil, örneği de yok yani dünyada bir örneğini bulamadık.

     MURAT EMİR (Ankara) - Ulusal veya uluslararası bir özel kuruluştan yardım alınıyor mu bu yatırım, finans kurumlarından vesaire?

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Doğrusu almadık. Aldık mı? Almadık.

     MURAT EMİR (Ankara) - Çok ciddi teknik bir çalışma da o yüzden.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Doğru.

     Şundan almadık: Çünkü ekibimizin içindeki arkadaşlarımızın -ben Sağlık Bakanlığında çalışırken böyle yardımlar alıp çalışmıştık- yetiştiklerini düşünüyoruz artık büyük ölçüde.

     MURAT EMİR (Ankara) - Ciddi teknik bir çalışma olduğu görüldüğü için acaba ulusal veya uluslararası bir aracı firmadan yardım alındı mı diye öğrenmek istemiştim.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Almadık ama doğrudur, ilerde alınabilir yani bu faydalı bir öneri kanaatimce.

     Atık su analizini geçiyorum.

     Şimdi, arzla ilgili inisiyatifler ve onların aktiviteleri var. Burada biraz literatürdeki jargona baktığımızda hangi kelimeleri kullanacağımızda zorlanıyoruz. Bağışlarsanız İngilizcelerini söyleyeyim. Şimdi "goal" diyorlar, biz karşısında "gaye" diyoruz "amaç" diyoruz. Peşinden mesela bu kısma, bu inisiyatif yerine "objective" diyorlar, "objective"in de Türkiye'deki karşılığı yine gaye, amaç oluyor, uymuyor. Onun için, bu iş için ortaya konacak girişimler anlamında "inisiyatif" kelimesini kullanmayı biz uygun bulduk.

     Şimdi uyuşturucu arzının önlenmesiyle ilgili inisiyatiflerimiz var, o hedeflere ulaşmak için. Yani şöyle gidersek bakın, bu 2 sayfada bu inisiyatifler var, eylem planımızda, bir de bunların altında bir dünya detay var. Mesela işte birincisi: Kara, hava, deniz ve posta/kargo yoluyla sınırlardan uyuşturucu madde ve prekürsör öncüllerinin ülkemize giriş çıkışlarının engellenmesi. Ne yapacağız bunun için, biraz soru örnekleri vereceğim. İşte yurt içinde nakledilmesinin engellemesi, iş birliğinin güçlendirilmesi birimler arasında, finans tarafının iyi izlenmesi, kargo/internet yoluyla yapılanların engellenmesi gibi. Erken uyarı sistemi kapsamında yeni bir psikoaktif madde gelmişse bunun hızla listelerin içine konması. Şöyle gidersek, mesela gümrük kapılarında ne yapmayı düşünüyoruz? Kapalı devre televizyon sistemlerinde artış, araç sayılarında artışlar, bot sayılarında artışlar, tarama sistemlerinde... MR tarama sistemleri var.

     MR'la yapılıyor değil taramalar arkadaşlar? Ben MR'la biliyorum. Röntgenle. Röntgenle artışlar, işte dedektör köpek sayılarında artışlar; bütün bunları özellikle de 2018, 2019'a yığmaya çalışıyoruz ki hedeflere ulaşabilelim yani bunları, kapasite artışıyla ilgili hususları 2018-2019, hadi bilemediniz 2020'ye tamamlamak üzere ayrıntılarımız var. Kolluk kuvvetleri de güçlendirilecek mesela bu anlamda. İşte narkotik alanında çalışan araçları artıracağız, uzmanlık eğitimi almış personel sayılarını artıracağız, termal kameralar, "drone"lar vesaire vesaire. Bir kapasite artışı gerçekleştireceğiz.

     BAŞKAN - Bizim raporumuzda da bu hususlar var Sayın Bakanım.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Tahmin edebiliyorum yani akıl için yol bir zaten.

     NARKOTİM'leri bütün illere yaygınlaştıracağız. Siber suçlarla mücadele birimlerinde özel bir birim kuracağız. Kargo yoluyla yapılan uyuşturucu kaçakçılarının yoğun olduğu 15 ilde kargo toplama merkezlerine X-Ray kurulması şartlarını getireceğiz. İşte MASAK ile kolluk birimlerinin çok daha koordineli çalışmasını sağlayarak o bahsettiğimiz ana satıcıların, ele başlarının yakalanmasına gayret edeceğiz, buna benzer çalışmalar. Metruk binaları yıkıyoruz şu anda da zaten. Bunların yıkımlarını ya da restorasyonlarını 2018'de, bilemediniz 2019'un ilk altı ayı içinde tamamen bitireceğiz. Narkorehber eğitimleri vereceğiz. Kime bunlar? Daha çok işte bu işi takip edebilecek muhtarlara, belediye zabıtalarına, temizlik işçilerine, apartman görevlilerine yani nasıl bilirler bir satıcıyı, nasıl görürler, nasıl tanırlar, nasıl ihbar ederler anlamında. Okullara, 6 bin okula riskli gördüğümüz yerlerde kamera sistemleri kuracağız. Biraz önce bahsettiğim gibi, uluslararası bu anlamda mücadeleyi kuvvetlendirmek için uyuşturucuyla mücadele ataşeleri göndermeyi düşünüyoruz belli ülkelere, güzergâh ülkelerde ya da üretici ülkelere. Özellikle ecstasy, amfetamin, metamfetamin konusunda AB ülkelerinde gerekli görevlendirmeleri yapacağız ve bu hususta sizlerden de ben destek istiyorum, Komisyon üyelerinden özellikle bu desteği istiyorum. Hollanda başta olmak üzere bu Avrupa ülkelerine bizim biraz sesimizi yükseltmemiz gerekiyor.

     BAŞKAN - Biz her platformda bunu dile getiriyoruz.

     BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Ya isteseler engellerler, bence istemiyorlar ya da önemsemiyorlar.

     Şimdi ikinci konu önleyici alan, ikinci amacımız buydu malum. Hedef grupları bilgilendirmek, bilinçlendirmek, maddeyi kullananların yakınlarının danışmanlık, tedavi, rehabilitasyon birimlerine erişimlerini kolaylaştırmak, sonra sosyal uyumlarını gerçekleştirmek. Evet, burada da göstergelerimiz var. Mesela 3, 4, 5'e bakarsanız, üç aylık temiz kalma oranı, altı aylık temiz kalma oranı, bir yıllık temiz kalma oranı diye tedaviye başlayanlar var. Şu anda maalesef bunları düzenli olarak kaydetmiyoruz, elimizde veri yok. Bu verileri artık toplamaya başlayacağız. Şunu da tespit etmiş olacağız araştırmaları sık yapacağımız için: Yüksek riskli madde kullanım bozukluğu olanı araştırmalardan tespit ettik. Diyelim ki o örnekleme göre çarptık, şu kadar kişi Türkiye'de bunu kullanıyor. Peki, bunların ne kadarı tedaviye başvuruyor? Bu oranların çok düşük olduğunu biliyoruz, dünyada da çok düşük. İşte, 2019'da bunu 20'ye çıkaralım diyoruz, yani bin tane yüksek riskli madde kullanan varsa 20'si müracaat etsin, 2020'de bu 25'e çıksın, 2023'e kadar 40'ı müracaat etsin istiyoruz. Çok iddialı bir hedef bu, dünya ortalamalarının üstünde.

     Evet, buna benzer şekilde hedeflerimiz var. Mesela -buradan bir misal vermek isterim- diyelim ki 19'uncu maddemiz, rehabilitasyon süreci başlayanların sosyal uyum sürecine dâhil olma oranı. Evet, rehabilite edildi ama ne kadarı sosyal uyuma geçirilebildi? Yani ne kadarına meslek edindirme kursu verildi, ne kadarı sosyal hayata geriye dönebildi?