Konu:Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:110
Tarih:09/07/2020


Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 222 sıra sayılı Avukatlık Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesinde verdiğimiz değişiklik önergesi için söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Ben de öncelikle, Sakarya'da meydana gelen hadiseden dolayı kaybettiğimiz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum; milletimizin başı sağ olsun.

Değerli arkadaşlar, Komisyon çalışmalarına baştan sona katılmış bir kişi olarak, hayat tecrübem ve bilgim, bana, AK PARTİ'nin halktan önemli ölçüde koptuğunu göstermektedir; bu iyi bir mukadderat değildir. Gele gele, Avukatlık Kanunu'na kadar geldik.

Değerli milletvekilleri, yargı, Türkiye'de çok güç kaybetmiştir, bizatihi kendi içinde bile adaleti tesis edemeyen bir yargının dönüp tüm millet fertlerine adalet dağıtması düşünülemez. Adaletin yerlerde süründüğü bir dönemde Türkiye Büyük Millet Meclisine düşen görev, temel sorunlara yoğunlaşmak olmalıydı. AK PARTİ'nin ülke gündeminin dışında suni meselelerle uğraşıyor olması, Türk milletine büyük bir yük olduğunun nişanesidir. Biliyorsunuz, 2010 yılında Anayasa değişikliğini yapan AKP iktidarı, çıkardığı 5982 sayılı Kanun'la yargıyı FETÖ'ye teslim etmiştir. FETÖ, Yargıtaya, Adalet Bakanlığına, HSK'ye, Danıştaya, Anayasa Mahkemesine ve hatta Adalet Akademisine kadar sızmıştır. Sözde sınavlarla, hâkim ve savcı kisvesi altında 4.500 suç ve casusluk örgütü mensubu yerleştirilmiştir.

Değerli milletvekilleri, fazla değil, üç yılda devletin çivisini çıkarmışlar, yargı erki bütünüyle çökertilmiştir. İdare zaten FETÖ'ye verildiğinden, Emniyette, Jandarmada, orduda yuvalanan örgüt militanları doğrudan devleti hedef alarak darbe girişimine tevessül edebilmişlerdir.

Bakınız, bir hafta sonra, 15 Temmuz hain darbe girişiminin 4'üncü yılını idrak edeceğiz. Bu hadise, tarihte gördüğümüz en büyük dış kaynaklı operasyonlardan biridir. 15 Temmuz şehitlerimizi, bu vesileyle, rahmetle anmak isterim.

Devlet ayağa düşmüş, Türkiye Cumhuriyeti'nin Genelkurmay Başkanı esir alınabilmiştir. Bu örgüt, suç uydurmalar, komplolar, iftiralar, tuzaklar, şantajlar, sahtekârlıklar, yalan söyleme, devlet memuru nüfuzunu kötüye kullanma, yasa dışı örgüt kurmak, yardım ve yataklık gibi, birçok daha, insafa, insanlığa, ahlaka sığmayan işleri hep birlikte yürütmüştür. Peki, bunlar kendiliğinden mi oldu? Tabii ki hayır. Müthiş iktidar desteğiyle beslenen FETÖ, müsait ortamın oluştuğunu düşünerek düğmeye basıyor, işte, kırılma noktası da bu zaman başlıyor. Fakat bu durumda AK PARTİ makas değiştiriyor. AK PARTİ için, Türkiye için, AK PARTİ'nin makas değiştirmesi, fikrinden feragat etmesi isabetli olmuştur. Ama "İntiharlar, kaybedilen değerler, sarsılan Türk ordusu, güven kaybeden yargı, emniyet ve jandarma, bunlar nasıl telafi edilecek?" sorusu hâlâ soru işaretini koruyor.

Evet, biz, FETÖ döneminde, polis, savcı, hâkim iş birliğini gördük ama, şimdi, bu baroların düzenlenmesiyle ilgili kanun teklifiyle birlikte, bunun yanına savunmayı, yani avukatları koyuyorsunuz, bir de idareyi koyuyorsunuz ve aynı görüşte olan bir yeni düzen, bir yeni yargısal yapı oluşturuyorsunuz. Bundan kesinlikle vazgeçmeniz gerekir. Bakın, bu avukatlıkla ilgili yasa teklifi eğer yasalaşırsa, fazla değil, bir iki sene zarfında yine AKP makas değiştirecek, diyecek ki "Biz yanlış yapmışız, tekrar bundan dönelim arkadaşlar." diyecek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Sayın Başkan, tamamlıyorum.

BAŞKAN - Toparlayalım

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Çünkü sizin yasa yapma tekniğiniz teknik değil, hukuk devletinin ilkeleriyle uyumlu teklifler değil. Bu sebeple bundan da kesinlikle döneceksiniz, bunu da bu kürsüden ben söylüyorum.

Evet, barolar parçalanıyor. Acaba bu parçalanmadan sonra, nasıl "Birinci baro, ikinci baro, üçüncü baro." diyorsunuz, pelikan baro, kuğu baro, FETÖ baro gibi barolar çıkabilir mi? Çıkabilir. Yani, buna asla izin vermemek gerekir, bu teklifin yasalaşmaması gerekir.

Milletin gündemine dönmek lazım arkadaşlar. Milletin gündemi, işsizlik, açlık, yoksulluk, ekonomik zorluklar, geçim sıkıntısı; bunlara yoğunlaşmak lazım, fakat sığ ve yapay gündemlerle ülkeyi bir yere taşımamız mümkün değil.

Dolayısıyla sözüme son verirken önergemin kabulünü diler, hepinize saygılar sunarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)