Konu:Başkan seçilmesi dolayısıyla teşekkür konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:108
Tarih:07/07/2020


Başkan seçilmesi dolayısıyla teşekkür konuşması
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, aziz milletim; Gazi Meclisimizin Başkanlığına tekrar seçilmem münasebetiyle söz aldım. Hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Beni tekrar bu vazifeye layık gören yüce heyetinize, istisnasız bütün milletvekili arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Bu seçimde yarıştığım aday arkadaşlarımı da hem gösterdikleri gayretle demokrasimize yaptıkları katkı hem de siyasi olgunlukları sebebiyle tebrik ediyorum. Aday arkadaşlarıma ve onları destekleyen sayın milletvekillerine çalışmalarında başarılar diliyor, bu anlamlı yarış için kendilerine teşekkür ediyorum.

Seçim sürecinde açık destek iradesini ortaya koyan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'ye ve Milliyetçi Hareket Partisi Grubuna mensup milletvekili arkadaşlarıma duydukları itimat için bilhassa teşekkür ediyorum.

Elbette AK PARTİ mensubu kıymetli milletvekili arkadaşlarıma, dostlarıma şükran borçluyum. Sağ olun, var olun. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Ben, hususen siyasete girdiğim ilk günden itibaren yol ve dava arkadaşlığını hayatımın en büyük iftihar sebeplerinden addettiğim AK PARTİ Genel Başkanı, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a tensipleri ve takdirleri sebebiyle şükranlarımı arz ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlarım, şimdi, seçim tamamlanmıştır. Bundan sonra Anayasa, İç Tüzük, diğer hukuk kuralları ve Parlamento teamülleri çerçevesinde adalet ve tarafsızlıkla yüce Meclise hizmet etmeye çalışacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.

Çatısı altında bulunduğumuz bu yüce Meclis, yüz yıl önce istiklalimiz tehdit altındayken asil ve onurlu bir direniş olarak doğan Millî Mücadele'nin merkezi olmuştur. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere istisnasız hepsini rahmetle, minnetle ve şükranla andığımız Birinci Meclisin milletvekilleri sadece bir yasama organı olarak çalışmamış, destansı istiklal mücadelemizi de yönetmiş ve yürütmüşlerdir. Bizler bu yıl, bu ulvi vazifeyi bihakkın yerine getiren Türkiye Büyük Millet Meclisinin 100'üncü yıl dönümünü idrak ediyoruz. Aziz milletimiz ve yüreği Türkiye'yle atan bütün dostlarımız için Meclisimizin açılışının 100'üncü yılını bir kere daha tebrik ediyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 100'üncü yıl dönümünde ve bu vesileyle bir kez daha ifade etmek isterim ki asil milletimizin o güne kadar gösterdiği cesaret ve kahramanlığın bir hülasası, o günden sonraki kahramanlıklarının ön sözü sayabileceğimiz Millî Mücadele, tarihin bir döneminde yaşanmış bir hadise ve artık kapanmış bir fasıl değildir. Millî Mücadele yalnızca bir çatışma süreci değil, aynı zamanda bir şuurun adıdır ve o şuur, elan milletimizin zihninde ve yüreğinde, bu yüce çatının altında bütün hayatiyetiyle var olmayı sürdürmektedir. O günlerden bugünlere, bütün zor zamanlarda milletimizin ümidi daima bu yüce Mecliste olmuştur. Bugün de bu Meclis milletimizin iradesinin tecelligâhıdır, en zor zamanlarda ümit bağladığı bir kurumdur. Devletimizin ve siyasetin teminatı demokrasinin kalbidir. Bize düşen en önemli görev, şanla, şerefle, kahramanlıkla, fedakârlık ve vatanperverlikle mazisi şekillenmiş bu yüce Meclise layık olmak, Meclisimizin itibarını gözümüz gibi korumak, bu itibara halel getirecek her şeyden titizlikle kaçınmaktır.

Milletvekilleri olarak, bu kutsal mekânı ortak aklın, millet maslahatının ve çözüm üretmenin, medenice konuşmanın ve tartışmanın merkezi hâline getirmek vazifemiz olmalıdır. Faydasız, sonuçsuz tartışmalarla birbirimizi yorarak tükettiğimiz zamanın en önemli kaybımız olduğunu hiçbir zaman unutmamalıyız.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, millette karşılığı olan her fikrin, telakkinin ve dünya görüşünün özgürce yer bulduğu bir mekândır. Türkiye'yi hedef almadığı, sivil siyasete kastetmediği ve şiddeti bir yöntem olarak benimsemediği müddetçe her siyasi fikir ve oluşum bu yüce çatı altında var olmayı sürdürecektir.

Yüce Meclisin ve kıymetli milletvekillerinin destek ve takdiriyle seçildiğim bu şerefli görevi yürütürken bu vazifeyi üstlendiğim süre zarfında, Türkiye'nin ali menfaatlerini, milletimizin hukukunu, sivil siyasetin ve demokrasimizin sıhhatini, yüce Meclisimizin izzet ve itibarını korumak için bütün gücümle çalışacağım ve uygulamalarım daima azami bir dikkatle bu istikamette olacaktır.

Sözlerimin sonunda, 23 Nisan 1920'den bugüne kadar başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Gazi Meclisimizde görev üstlenmiş bütün Meclis Başkanlarımızın ve milletvekillerimizin aramızdan ayrılanlarını şükranla ve rahmetle anıyorum; hayatta olan Meclis Başkanlarımıza, milletvekillerimize sağlıklı, huzurlu bir ömür diliyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisinin Başkanlığına seçmek suretiyle hakkımda göstermiş olduğunuz itimat ve teveccüh için tekrar hepinize teşekkürlerimi sunuyorum. Bu vazife benim için çok büyük bir mazhariyettir ve yüce heyetinizin oylarında tecelli etmiş olan aziz milletimizin itimadıdır. Cenab-ı Hak beni sizlere ve aziz milletimize karşı mahcup etmesin.

Yüce heyetinizi ve sizlerin şahsında egemenliğin kayıtsız ve şartsız sahibi aziz milletimizi hürmetle selamlıyorum.

Teşekkür ederim.(AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)