Konu:İSTİKLAL MARŞI'NIN KABULÜ VE MEHMET AKİF ERSOY'U ANMA GÜNÜ'NE İLİŞKİN
Yasama Yılı:2
Birleşim:77
Tarih:13/03/2012


İSTİKLAL MARŞI'NIN KABULÜ VE MEHMET AKİF ERSOY'U ANMA GÜNÜ'NE İLİŞKİN
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

İLHAN YERLİKAYA (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 91'inci yılında İstiklal Marşı'mızın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma münasebetiyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Her yıl 12 Mart tarihi İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü olarak kutlanır. İstiklal Marşı'nı anlamak için, onun hangi şartlarda yazıldığını bilmemiz ve o çerçevede değerlendirmemiz gerekmektedir.

Savaşın elemli ve buhranlı günlerinde, İzmir gitmiş, Bursa düşmüş, Afyon kaybedilmiş, düşman orduları Türk yurdunun her yanına girmiş, Türk milleti tarihin en karanlık günlerini yaşamaktadır. İşgal güçlerinin çifte standart, zulüm ve vahşeti karşısında Batı medeniyetinin umursamazlığı ayyuka çıkmıştır. Mehmet Akif bunu İstiklal Marşı'mızda "Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar." diye eleştirmekte. Burada eleştirilen medeniyetin bizatihi kendisi değil elbette, çağdaş medeniyet kisvesi altında yapılan haksızlık, zulüm ve çifte standarttır.

Mehmet Akif şair olduğu kadar fikir adamı, devlet adamı ve gönül ehli bir insandır değerli milletvekilleri; mütevazıdır ama millet düşmanlarına karşı gururlu ve dik başlıdır; bu zor günlerde, milletimize şanlı tarihimizi ve başarılarımızı şiirleri ve konuşmalarıyla hatırlatarak bağımsızlığımızın tekrar kazanılması için öz güven sağlamaya çalışmıştır. Bu acı dönemi milletimizle birlikte yaşayan yüce şairimiz "Hayal ile yoktur alışverişim. Her ne demişsem görüp de söylemişim." diyerek yaşadıklarını dizelerine aktarmıştır.

Mehmet Akif, 6 Şubat 1920'de Kuvayımilliyenin Ege'deki merkezlerinden Balıkesir'e gider. Burada halktan aralardaki ayrılıkları kaldırmalarını, düşmanlara karşı birleşmelerini isteyip herkesi yurt savunmasına çağırır. Anadolu iç isyanlarla karşı karşıyadır. Kurtuluş Savaşı sürerken Mehmet Akif  Ersoy Kastamonu camilerinde yaptığı konuşmalarda millî, manevi değerler ve ülkemizin tehlikede olduğunu belirterek Müslümanları birliğe, düşmana karşı olmaya çağırır. Bu konuşmaların yayımlandığı dergi ve gazeteler Anadolu'nun bütün illerinde sancaklar ve kazalardaki idarecilere okutturulur. Kitaplar, broşürler şeklinde yeniden basılarak, cephelere, köylere dağıtılır.

Meclisin açıldığı günlerde "Artık burada duracak zaman değildir." diyerek Kastamonu'dan Ankara'ya gelir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının ertesi günü olan 24 Nisan 1920 günü Ankara'ya varır. Ankara'ya geldiği günlerde Mustafa Kemal Paşa, Konya Vali Vekiline telgraf göndererek Mehmet Akif  Ersoy'un Burdur milletvekili seçilmesini sağlamasını istemiştir. Haziran ayında Burdur'dan, temmuz ayında ise Biga'dan mebus seçildiği haberi Meclise ulaşır. Akif, Burdur mebusluğunu tercih eder. Böylece, 1920-23 yılları arasında vekil olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde yer alır. Meclis kayıtlarında Burdur Milletvekili ve İslam şairi olarak geçmektedir ama biz, üstadı o dönem Burdur'un Konya'ya bağlı bir sancak olması hasebiyle aynı zamanda Konya milletvekili olarak da kabul etmekteyiz.

Vatan sevgisini ve inancını canlı tutacak ve gelecekte millî bir marşımızın hazırlanması için teklifler gelir ve şairler yarışmaya girer. 739 şiir katılmış ama hiçbirisi istenilen özellikte bulunmamıştır. Mehmet Akif  ise "Milletin kurtulacağını para ile mi söyleyeceğiz?" diyerek yarışmaya katılmamıştır ancak ikna edilerek yarışmaya katılmış ve İstiklal Marşı, Türkiye Büyük Millet Meclisinde alkışlarla kabul edilmiştir. İstiklal Marşı'mızın kabulü ile Mehmet Akif 'e "Tekrar böyle bir şiir yazar mısınız?" diye sorulduğunda "Allah o günleri bize tekrar göstermesin." demiştir, "Milletimiz ilelebet bağımsız, özgür olarak yaşasın." demiştir, bu bakımdan, bizler de bu temenni ile sözlerimizi bitiriyor ve üstadın şu tavsiyesiyle söze noktayı koymak istiyorum: "Allah'a dayan, sâye sarıl, hikmete râm ol/Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol!"

İstiklal Marşı'mızı ve üstat Mehmet Akif 'i daha iyi anlamak ve anlatabilmek ümidiyle, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Yerlikaya.