Konu:Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:60
Tarih:15/02/2018


Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı münasebetiyle
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Değerli Başkanım, teşekkür ediyorum. Soru yönelten değerli arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.

1'inci soru, ilaçla ilgili olarak ürün temsilcilerinin sertifikalandırılmasıyla ilgili bir konu. Bir üniversitemizde sertifika verilen kişiler için soruluyor. Aslında, bahsedilen üniversitemiz Türkiye'nin en seçkin üniversitelerinden birisidir; gerekli öğretim üyesi, bu işleri yapabilecek öğretim üyesi varlığının olduğunu ben de biliyorum. Bir fahiş fiyattan bahsedildi. Bir fahiş fiyat olduğunu da düşünmüyorum doğrusu. Bir sertifika programı için üniversitenin elbette masrafları oluyor biliyorsunuz; öğretim üyeleri var, üniversite belli alanlarını bu iş için kullanıyor. Programa katılmayanlar için ne yapılabilir? Bütün bu konuları ilgili üniversitemize ileteceğim.

TOKİ konusunda Sayın Bektaşoğlu'nun bazı yorumları vardı, buna istinaden de soruları oldu. Bir defa, TOKİ'nin gerçekten ülkemizde vatandaşlarımızı ev sahibi yapma konusundaki atağı hükûmetlerimiz döneminde çok takdire şayan bir ataktır. TOKİ, elbette bazı arazileri değerlendirerek kullanmak ve bu değerlendirmeden elde ettiği gelirleri de yine vatandaşlarımıza konut yapmak üzere bir politika izliyor. Hani "TOKİ, rant için kullanıyor." dediğimiz zaman şöyle bir haksızlık yapmış oluruz TOKİ'ye ve Hükûmetimize...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yoksul vatandaşlara yüzde kaç yapıyor oran olarak Sayın Bakan?

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Neticede buradaki bütün kazançların bir kısmı vatandaşa "sosyal konut" şeklinde, bir kısmı buna benzer orta gelirli vatandaşlara konut olarak dönüyor.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne kadar, ne kadar, oransal olarak ne kadar? Sadece yüzde 10.

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Dolayısıyla TOKİ'nin mevcut mevzuat, mevcut düzenlemeler ve kanunundan ileri gelen yetkilerini kullanarak belli arsaları daha değerli biçimde kullanması aslında vatandaşın yararınadır. Ben doğrusu böyle düşünüyorum ve TOKİ'yle de TOKİ'nin yaptığı işlerle de biz Hükûmet olarak iftihar ediyoruz.

Şunu da özellikle ifade edeyim: Geçmiş hükûmetlerimiz döneminde vatandaşımızın AK PARTİ'nin arkasında duruşunun en önemli sebeplerinden biri de kendisine yapılan konutlardır yani birçok sebep var da bu sebeplerin önemlilerinden birisi de TOKİ'nin yaptığı bu konutlardır.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sosyal konut toplam yüzde kaç?

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Değerli milletvekilimiz oradan sosyal konutun yüzdesini soruyor. Sosyal konutun yüzdesini bilmiyorum ama...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben söyleyeyim, yüzde 10 sadece.

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Ben de size söyleyeyim:

BAŞKAN - Sayın Bakan, siz sorulara cevap verir misiniz lütfen.

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Bütün konutlar aslında dar gelirli değilse de orta gelirli vatandaşımız içindir.

Bakın, TOKİ'den ev alan, TOKİ'den konut alan vatandaşlarımıza baktığımızda, bunların neredeyse tamamının işçiler, memurlar, orta gelirli esnaf olduğunu...

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - TOKİ'den almıyorlar.

BAŞKAN - Sayın Akar, Sayın Bakan cevap veriyor. Sorular soruldu; dinliyoruz lütfen.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) Sorulara cevap vermiyor Sayın Başkan.

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Dolayısıyla TOKİ bu memleketin yüz akı bir kurumdur. Burada hizmet eden bütün arkadaşlarımıza da teşekkürü ben bir borç biliyorum.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sadece "TOKİ şunu yapıyor." diye anlatıyor.

BAŞKAN - Siz sisteme girmediniz, soru sormadınız; lütfen..

BÜLENT YENER BEKTAŞOĞLU (Giresun) - Efendim, ben konut fazlalığıyla ilgili...

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Özelleştirme yoluyla elbette Türkiye'de çok hayırlı işler yapıldı. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi öteden beri gündemde olan, Özelleştirmenin konuştuğu bir konudur. Şu anda kesin karar verilmiş ve uygulamaya geçmiş bir durum yok ama herkes şundan emin olmalıdır. Herhangi bir özelleştirme yapılacağı zaman o özelleştirilen kurumda çalışanlar ya da o özelleştirilen kurumla ilişkisi olan örneğin çiftçiler mutlaka korunur. Hükûmetimizin bu husustaki hassasiyetine bundan sonraki özelleştirmelerde de devam edeceğiz, yani devam ettireceğiz hem çalışan işçiler...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şeker fabrikalarına yatırım yapılmıyor Sayın Bakan.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Bence Özelleştirme İdaresini kapatın; on yıldır...

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Değerli milletvekilleri, sürekli söz atarsanız nasıl cevap vereceğim? Siz sordunuz ben size cevap veriyorum.

BAŞKAN - Sayın Bakan, siz süreniz içinde size sorulan sorulara cevap veriniz lütfen.

İLKNUR İNCEÖZ (Aksaray) - Sayın Bakanım, siz sorulan sorulara cevap verin.

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri lütfen...

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Bu millî parkla, Gölcük'le alakalı... Gerçekten Gölcük, dünyalar güzeli bir yer, benim de orada kalmışlığım var. Şu kadarını biliyorum, tabii sorduğunuz soruyla ilgili detayları bilemem şu anda. Orman ve Su İşleri Bakanımız Sayın Veysel Eroğlu'nun bu konulardaki çok yüksek hassasiyetini biliyorum. Bu hassasiyetin devamından bence hiç endişe etmeyiniz.

TANJU ÖZCAN (Bolu) - Endişeliyiz Sayın Bakanım.

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Sayın Köksal Afyon Hocalar Yeşilhisar'da ambulansla ilgili bir konuya temas etti. AK PARTİ'li yöneticilerin yalan söylediği gibi bir ifadede de bulundu. Ben bu ifadeyi çok yakıştıramıyorum, yani bu yalan laflarını falan Meclisin çatısı altında uluorta kullanmamak gerekir.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Ama yalan söylendi. "Ambulans yeterli" denildi ve bugün ambulans yetersizliğinden bir kişi hayatını kaybetti Sayın Bakan.

BAŞKAN - Sayın Köksal...

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Sayın Milletvekilimiz, genç bir milletvekilisiniz. Türkiye'de, Afyon'da mesela ambulans sayısının 2002 ile şimdi kaç olduğundan haberiniz var mı? Arada en aşağı 20 misli, 30 misli fark var. Dolayısıyla, Türkiye'de kurduğumuz acil ambulans sistemi bütün gelişmiş ülkelerde son derece takdirle karşılanan bir sistemdir.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Sayın Bakan, ambulans olmadığı için bir kişi hayatını kaybetti.

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Gerek kara ambulansları gerek hava ambulanslarıyla Türkiye, acil hasta taşıma işinde gerçekten harikalar oluşturmaktadır.

Değerli milletvekilimiz "Dakikalar içinde ambulans gelmedi." dedi, doğrudur.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Ambulans gelmediği için minibüsle taşınmış. Resmi var Sayın Bakan.

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Uluslararası standartlara göre şehirlerde bir ambulansın gelmesi için on dakika çok başarılı bir süre olarak sayılır. Kırsalda da biz bunu otuz dakika olarak öngörüyoruz.

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Adam kalp krizi geçirmiş.

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Tabii ki, mümkün olsa, bir ambulansı vatandaşımıza 1'inci, 2'nci dakikada da kavuşturmak lazım ama dünyanın hiçbir yerinde bunu gerçekleştiremezsiniz; belli süreler var. Türkiye'de ambulanslarımızın vakalara ulaşma oranı şehirlerimizde ilk on dakika içerisinde yüzde 90'ları aşmış durumdadır. Dolayısıyla, bu sistemden de bütün milletçe ve milletvekillerimiz olarak iftihar etmeliyiz.

Sayın Şimşek, 500-600 Türk lirası emekli maaşından bahsettiniz. Benim bilgim dâhilinde en düşük emekli maaşları bugün Türkiye'de 1.034 lira, en düşüğü 1.034 lira; yani, böyle bir rakam Türkiye'de yok. Yanlışsam lütfen düzeltin, Türkiye'de en düşük emekli maaşı 1.034 lira. Ama haklısınız, emekli maaşlarını, bütçemizin imkânlarını artırarak, ne kadar artırabilirsek emeklilerimizin de hakkıdır.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - 600-700 lira gibi. Ben size belge göndereceğim.

BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Ama şu anda, benim bilgim dâhilinde, en düşük emekli maaşı -SSK, BAĞ-KUR toplam emekli maaşı olarak en düşüğü- 1.034 liradır.

Ziraat Bankasının finansman temini konusunda da, geçmiş dönemlerle kıyaslanmayacak ölçüde, köylümüze, çiftçimize finansman dağıttığını biliyoruz. Şu farkla ki: Geçmişte iktidarlarımızdan önce Ziraat Bankasının, Halk Bankasının batık oranları yüzde 30'lara kadar çıkabiliyordu; bu batık oranları artık yüzde 3'lere, 2'lere kadar düşmüş durumdadır. Dolayısıyla, Ziraat Bankasının kendi politikaları içerisinde belli ölçüler koymasını, özellikle kefaletler konusunda belli prensipler koymasını da tabii karşılamak lazım. Sonuçta bir banka vatandaşa para verdiğinde bu parayı geri almak için de kendisini garantiye almak isteyecektir.

Tekrar çok teşekkür ediyorum bütün milletvekillerimize.