Konu:İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkcü'nün yerinden sarf ettiği bazı ifadeleri ve sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
Yasama Yılı:1
Birleşim:36
Tarih:09/02/2016


İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkcü'nün yerinden sarf ettiği bazı ifadeleri ve sataşma nedeniyle yaptığı konuşması sırasında şahsına sataşması nedeniyle konuşması
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

TAHA ÖZHAN (Malatya) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; grupları adına söz alan hatibin dile getirdiği konuşmalar ne benim açımdan, ne de bu Meclis açısından ne de Türkiye'de bu işleri takip edenler açısından hiçbir orijinalliği olmayan fikirlerden ibarettir. Kalite tartışması yapmak için bunu söylemiyorum, şundan dolayı söylüyorum: Biz bu fikirleri uzunca yıllar, özellikle son beş yıldır, zaten farklı mecralardan fazlasıyla duyuyoruz. Bunlar büyük ölçüde tercüme cümlelerdir. IŞİD'le bağlantı, DAİŞ'le bağlantı... Özünde, aslında böyle bir İslamofobik zeminin de olduğu...

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Ne alakası var ya, ne alakası var? IŞİD'le İslam'ı mı özdeşleştiriyorsun?

ERTUĞRUL KÜRKCÜ (İzmir) - Sen IŞİD'i savunmaya mı çıktın oraya?

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - IŞİD'le ilişki deyince İslamofobi mi oluyor?

TAHA ÖZHAN (Devamla) - Dinlersen öğreneceksin, dinlersen öğreneceksin.

İDRİS BALUKEN (Diyarbakır) - Ayıp ya! Bu kadar saptırılmaz ya!

BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, müdahale etmeyelim.

TAHA ÖZHAN (Devamla) - Müsaade ederseniz söyleyeceğim.

BAŞKAN - Sayın Özhan, Genel Kurula hitap edin siz de.

TAHA ÖZHAN (Devamla) - Bunların hepsini biz, İngilizce olarak belli kaynaklardan, Suriye krizinin başlamasıyla beraber zaten okuyorduk. Burada yapılan şey, bunların sadece kötü bir tercümesidir. Kötü tercümelere de ihtiyacımız yok. O kaynaklardaki birkaç dili anlayabilecek kapasitesi bu Meclisin fazlasıyla var, Türkiye'deki her unsurun var. Ama dediğim gibi, dışarıda bunu oldukça satılabilir bir şekilde kullanabilirsiniz, müşteri bulabileceğinize zerre şüphe yok. Ama sadece şöyle bir sorun var: Mal arzı fazlası var; artık bu o kadar çok piyasaya sürüldü ki ne bu lafların bir ciddiyeti kaldı ne bu suçlamaların bir ciddiyeti kaldı. Açıkça bir siyasal mitomani, yalan söyleme hastalığı. Biz, bu yalan söyleme hastalığını tedavi etme durumunda değiliz, sizi kendinizle baş başa bırakıyoruz. Bu suçlamaları defalarca yaptınız ama benim söylediğim basittir, burada bunun yerlisini dinlemek bize çok bir orijinallik katmıyor, biz bunu yabancılardan zaten yeterince dinliyoruz.

Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)