Konu:İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
Yasama Yılı:4
Birleşim:119
Tarih:18/07/2014


İŞ KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz tasarının üzerinde verdiğimiz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz maddede, 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun "gelecek yıllara sari yüklenmeler" başlıklı 28'inci maddesinde değişiklik yapılarak kamuda taşeron işçi çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarında, sürekli nitelikte olanlara ilişkin hizmet alımlarında yüklenme süresi üç yıl olarak belirlenmekte, zorunlu hâllerde de bu sürenin kısaltılabilmesi öngörülmektedir.

Değerli milletvekilleri, son yıllarda bilinçli bir şekilde uygulanan politikalarla taşeronlaşmanın önü iyice açılmış ve kamuda taşeronlaşmanın girmediği bir alan kalmamıştır. Taşeron çalıştırma, istisnai ve teknik bir uygulama olmaktan çıkmış ve artık oldukça yaygın bir istihdam biçimi hâline gelmiştir.

Değerli milletvekilleri, bu tasarı, hemen her konuşmacının da belirttiği gibi, öncelikle 61 madde olarak ilgili komisyona gelmiş, nihayetinde bu komisyondan çıkıp Genel Kurula indiği anda 148 esas madde üzerinden ve üzerine konulan geçici maddelerle de yaklaşık 45 kanunda değişiklik yapılarak huzurunuzda tartışılmaya açılmıştır. Kamuoyunda daha çok "af paketi" olarak konuşulan torba kanun tasarıları, bu on iki yıllık AKP iktidarı döneminde daha çok, popülizm ve bir seçim ekonomisi aracı hâline getirilmiştir. Bugün görüştüğümüz bu tasarı da af kanunu zincirleri şeklindedir ve mali disiplini göz ardı ederek, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğünün hazırladığı bütçelerle ilgili getirilen teknik şartları da bir kenara bırakarak bizim huzurumuza gelmiştir.

Değerli arkadaşlar, mükellefin devlet adına tüketiciden tahsil ettiği KDV'nin, zamanında devletin kasasına konulmaması, bu tasarıyla affedilir hâle gelmiştir. Bir diğer nokta: Şirket sahiplerinin şirket kasalarından çektikleri paraların kâğıt üzerinde o kasada gözükmesine yani aslında şirket sahibi tarafından harcanmış ancak şirketin kasasında hayalî olarak gözüken paraya da af getirilmiştir.

Dolayısıyla, bu tip torba düzenlemeler, ülke ekonomisinde günü kurtarmaya yönelik, geçici ve geleceğe birtakım zararlar ve ağır yükler bırakacak şekilde oluşturulan uygulamalardır. On iki yıldır, ülkemizin ihtiyacı olan ve her zaman bu kürsülerden de dile getirilen verginin tabana yaygınlaştırılması, mükelleften kazancı kadar vergi alınması, kısacası adaletli bir vergi sistemi de maalesef getirilememiştir. Hâl böyle olunca da, geçtiğimiz süre içerisinde, on iki yılık bir zaman diliminde, iktidar tarafından 8 af tasarısı getirilmiştir ve bunların bir kısmı da hayata geçirilerek sonuçta bütçeye gelir beklentisi içine girilmiştir. Oysa, ciddi ve yerinde uygulanacak olan maliye politikasında vergi oranlarını düşürüp vatandaşın elinde daha fazla harcanabilir bir gelir yaratarak bir imkân sağlanabilseydi, bu gelir, kayıt altında kalmaya devam edecekti ve bu şekilde harcamalara girecekti.

Değerli milletvekilleri, son yıllarda ekonomi yönetiminin gündemine girmeyen maliye politikası, tam ve gerekli bir şekilde uygulanamadığı için, bugün de görüşmekte olduğumuz bu taşeronlaşma yasası işin özünü bozmayacak, Soma'yla ilgili düzenlemeler de bir kenarda unutulup gidecek.

Biz, her zaman söylüyoruz: Bakın, 57'nci Hükûmet döneminde, 4 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren Kamu İhale Kanunu, bugüne kadar -Sayın Maliye Bakanına sorduğum yazılı soru önergesine verdiği cevapta- 32 kere değişikliğe uğramış, Maliye Bakanının kendi ağzından verdiği cevap ve diğer mevzuatlarla birlikte baktığımız zaman, bunun çok çok üstünde birtakım değişikliklerle karşı karşıya kaldığımız görülüyor. Böyle, bir katkı sunmadan yasa tasarıları hazırlanacağına, gerçekten ekonomimize katkı sunacak yasaların getirilip burada görüşülmesine biz, her zaman, grup olarak varız.

Bu niyet ve düşüncelerle, tekrar Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.