Konu:ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:94
Tarih:12/04/2012


ORMAN KÖYLÜLERİNİN KALKINMALARININ DESTEKLENMESİ VE HAZİNE ADINA ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARILAN YERLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ İLE HAZİNEYE AİT TARIM ARAZİLERİNİN SATIŞI HAKKINDA KANUN TASARISI VE TEKLİFLERİ
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının birinci bölümü üzerinde şahsım adına söz almış bulunuyorum. Öncelikle, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, gerekçesinin küçük bir bölümünde ormancılıkla uğraşan köylülerimizin kalkındırılacağı ifade edilse de Anayasa'nın 170'inci maddesine çok dar bir bakışla bakan bu tasarıyı hazırlayanların, ormancılıkla uğraşan köylülerimizin, orman köylülerimizin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik durumdan bihaber oldukları anlaşılıyor. Çünkü bu tasarı büyük ölçüde hazineye gelir getirme yaklaşımı içerisinde olan, daha çok parasal yönü ön planda olan bir tasarı; maalesef sosyal yönü, kalkınma yönü çok çok geri planda kalan bir tasarı. Bu tasarıyla rayiç bedelin yüzde 50 üzerinden satış yapılacağı ifade edilmektedir eğer bir değişiklik getirilmezse. Bu oran şehirlerde makul bir oran olabilir, ancak orman köylülerimiz için maalesef tam bir hazin tablosudur. Bu düzenlemede, biraz önce de ifade ettim, orman köylülerimizin kalkındırılacağı söylenmiştir, yazılmıştır. Ancak bu yasa tasarısı çerçevesinde gelecek gelirlerin yüzde 90'ının, çok büyük bir miktarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığına aktarılacak olması ve bu paranın da kentsel dönüşüm veyahut da rant için kullanılacak olması, aslında geriye kalan küçük oranın, yani yüzde 10'luk bir payın orman köylümüze verilmesi maalesef bu kalkınma tezi ve iddiasını çürütmektedir.

Ülkemizin nüfusunun bir bölümü, yaklaşık onda 1'i orman köylerinde veya onların bitişiğinde yaşamaktadır. Dolayısıyla, bu konuyla ilgili olarak öncelikle ormanlarımızla iç içe yaşayan bu insanlarımızın yaşam tarzlarının, hayat standartlarının ve ekonomik durumlarının dikkate alınması gerekirdi. Kişi başına gelir bakımından da en düşük yöreler bu yörelerdir. Genel olarak 300 dolar civarında gözükür ama çoğu yerde 50 dolar ve onun altında kişi başına gelirle yaşamaktadır buradaki köylülerimiz. Dolayısıyla, işsizlik oranı yüksektir, başka birtakım sosyal ve ekonomik sıkıntılar içerisinde yaşamaktadırlar ve burada yaşayan köylülerimiz orman işçiliğiyle geçimlerini sürdürmektedirler. Bu işçilik tarzı geçici bir işçiliktir, mevsimseldir. Yılın büyük bir dönemi burada yaşayan insanlarımız yine ellerinde avuçlarında bir şey kalmayarak, bir kenarda fakruzaruret içerisinde veyahut da ileriye yönelik, istikbale yönelik ciddi endişeler içerisinde geçimlerini sağlamaya çalışmaktadırlar. Bu yerler yerleşim yerleri olarak genellikle sarp yerlerdir, kentsel yerleşim yerlerinin çok uzağındadırlar, dolayısıyla dağınık durumdadırlar ve burada yaşayan köylülerimiz, hâlen içinde bulunduğumuz bu çağda maalesef hem eğitim hem sağlık hem iletişim, ulaşım gibi imkânlardan da yeterince faydalanamamaktadırlar. Bu olumsuz ve ekonomik olmayan tabloyu yıllardır yaşayan ormanlarımızdan ve ormanlarda bulunan köylülerimizden bu işledikleri arazileri bu getirilen tasarıyla ellerinden alacağız, öyle görünüyor. Tabii, bu alınma tarzı çok yüksek rayiç bedelli olan arazi miktarından kaynaklanmaktadır ve orman köylülerimiz geçimini sağladıkları bu arazileri maalesef bir başkalarına devretmiş durumda olacaklar.

Değerli milletvekilleri, bu durum sadece Türkiye'nin belirli coğrafyasında değil, İzmir'de de geçerlidir. Bakın, İzmir'in Bornova, Kemalpaşa, Menderes, Bergama, Ödemiş, Tire, hatta Çeşme Yarımadası'nda Urla, Seferihisar, Çeşme'de de yaklaşık 12 bin hektar alan 2/B kapsamına girmektedir ve burada çok sorunlu, ciddi problemler çıkan, arkasında hukuki anlaşmazlıklara yol açan arazi uyuşmazlıkları bulunmaktadır. Buradaki köylülerimiz iktidarın getirdiği yüksek ecrimisil rakamlarını ödeyemedikleri için bankalara ipotek karşılığı da borçlanmışlardır, dolayısıyla ciddi bir sorunla da karşı karşıya kalmaktadırlar.

İşte bütün bu veriler gösteriyor ki ormanlarımızın korunması, geliştirilmesi, hatta daha büyük bir?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen sözlerinizi tamamlayınız.

Buyurunuz.

AHMET KENAN TANRIKULU (Devamla) - Toparlıyorum Sayın Başkanım.

?gelişip genişletilmesi ormanlarımızın ve orman köylümüzün sosyal, ekonomik sorunlarına bir çözüm getirilebilmesi bu tasarıda ayrılacak olan yüzde 10 payla maalesef sağlanamaz. Biz diyoruz ki yol yakınken, bu tasarı hâlen görüşülürken, gerekli önergelerle bu oranlardaki düzenlemeler yapılsın ve orman köylümüzün istediği, hak ettiği oranlar bir şekilde verilmiş olsun.

Ben, tekrar bu tasarının hayırlı olmasını diliyor, yüce Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Tanrıkulu.