Konu:Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:110
Tarih:30/06/2022


Askeri Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben, İYİ Parti Grubu adına ikinci bölüm üzerinde konuşacağım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlarken övünç ve gurur kaynağımız olan kahraman Türk ordusunun üç gün önceki 2231'inci kuruluş yıl dönümünü kutluyorum. Birlik ve beraberliğimizin teminatı olan ordumuzun her daim yanında olduğumuzu ve olacağımızı ifade etmek istiyorum. Bu vesileyle devletimizin kurucusu aziz Atatürk'e, şehitlerimize, vefat eden gazilerimize ve her rütbeden askerimize Yüce Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.

Değerli arkadaşlar, kamuoyunda "bedelli askerlik düzenlemesi" olarak ifade edilen, Askeri Ceza Kanunu başta olmak üzere 7 ayrı kanunda değişiklik öngören 20 maddelik bir teklifi görüşüyoruz.

Yasama faaliyetlerinin nasıl başıbozuk ve oportünist bir mantıkla yürütüldüğü de hepimizin malumudur. AKP'nin bu alanda sicilinin kabarık olduğunu da özellikle hatırlatmak isterim.

Geçtiğimiz haftalarda avukatlar, sağlık çalışanları, hâkimler, savcılar, noterler için birtakım düzenlemeler yapılmıştı. Hepimiz gördük ki yasalaşan teklifler kimseyi memnun etmiyor. Şimdi de askerî personelimizin esas dertleri görmezden gelinerek göstermelik bazı düzenlemelere gidilmektedir. Bedelli askerlik bekleyen vatandaşlarımızın da çok açık bir biçimde istismara maruz kaldığını görüyoruz. Yani kısacası, AKP'nin art niyetli, beceriksiz kadroları ve gayrimillî politikaları bu ülkeyi uçuruma sürüklemeye yol açmaya devam ediyor; genel icraat bunu gösteriyor.

Değerli milletvekilleri, son yirmi yılda ülkemizin en güzide kurumları kasıtlı olarak zayıflatılmış ya da tasfiye edilmiştir. Yargıyı, tıbbiyeyi, mülkiyeyi, hariciyeyi, yerel yönetimleri, üniversiteleri, özgür basını, sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarını bir bir hedef listesine alan iktidar, Türk ordusunu, çok kıymetli harbiyemizi de büyük bir yıkıma uğratmıştır. Derin bir öfke ve intikam hırsıyla türlü eylemlere, yıpratıcı saldırılara girişmiştir. Unutulmasın ki Türk ordusuna düşmanlık edenler başka ordulara selam dururlar.

Değerli milletvekilleri, yirmi yıl önce AKP, milletin hür iradesinden doğan hükûmet etme yetkisini alırken devleti yönetmeye talipti, fethetmeye değil; milletimize umut, yurdumuza güven olmaya talipti, dert olmaya, risk olmaya, komşulara düşman olmaya değil; adaletin kılıcı olmaya talipti, hukuku katletmeye değil; liyakati getirmeye talipti, eşi dostu kayırmaya değil; özgürlüğü tesis etmeye talipti, vesayeti yok etmeye talipti, kendi vesayetini kurmaya değil; kimsesizlerin kimsesi olmaya talipti, zorbalığa ve zulme değil. Yirmi yıl sonra AKP vadettiklerinden çok vadetmedikleriyle, hedeflerinden ziyade eleştirdikleriyle anılan siyasi bir partiye dönüşmüştür.

Yirmi yıllık bu dönüşümün izlerine Türk ordusuyla girişilen bitmek bilmeyen hesaplaşmada da rastlanmaktadır. Ergenekon gibi, Balyoz gibi asılsız iddialarla ordumuza ve kahraman askerlerimize hayâsızsa, haince iftiralar atılmış ve çetelerin sızmasına uygun ortam hazırlanmıştır. Çetelerin milletin başına açtığı belayı hepimiz gördük. Öte yandan "çözüm süreci" denilen ihanet sürecinde girişilen kirli pazarlıkların nasıl ifşa olduğunu ve sonrasında ülkenin başına ne gibi dertler açıldığını da hep birlikte müşahede ettik. Hiçbir hatadan ders almayan, hiçbir uyarıyı dikkate almayan AKP, ülkemizi krizlere sürüklemeye, yeni tehditlere alan açmaya ve milletin huzurunu kaçırmaya devam etmektedir. İktidarın sadece Türk ordusuna verdiği zararı konuşmaya başlasak, burada günlerce konuşsak zaman yetmez, o nedenle bu konuyu burada noktalıyorum.

Görüşmekte olduğumuz teklifin ikinci bölümüne gelince, birinci bölümde olduğu gibi, yine milletin gerçek dertlerinden uzak, yine vatandaşın gündeminden farklı konular var karşımızda. Görüyoruz ki arkadaşlar, bu iktidarın ajandasında yokluğa, yoksulluğa, hayat pahalılığına, işsizliğe, çaresizliğe asla yer yoktur.

İşte görüyorsunuz, teklife geçince 11 ile 15'inci maddelerinde Millî Savunma Bakanlığı ve kuvvet komutanlıkları bünyesinde yer alan döner sermaye işletmelerinin geliştirilmesine dair düzenlemeler bulunmaktadır.

11'inci maddeyle döner sermaye işletmesi kurulabilecek kurumlar artırılmaktadır.

12'nci maddede ise Millî Savunma ve Kara Kuvvetleri bünyesinde var olan döner sermaye miktarının ve üretim kapasitesinin artırılması hedeflenmektedir.

13'üncü maddeyle Millî Savunma tarafından yürütülen personel temin faaliyetlerinde görevli kamu kurum ve kuruşlarının personeline döner sermayeden ödeme yapılması amaçlanmaktadır.

14'üncü madde, Millî Savunma Üniversitesi yönetimine ve personeline döner sermaye işletmesi üzerinden maddi destek sağlanmasına yöneliktir.

15'inci maddede döner sermaye işletmelerine tahsil edilen 100 milyon liralık sermayenin hâlihazırda işletilen sermayenin kârından karşılanması amaçlanmaktır.

16'ncı maddede uzman erbaşlıktan astsubaylığa geçmek için şartları taşıyan, çeşitli nedenlerle sınava başvuramayan veya katılamayan adaylara yeni başvuru hakkı tanınmaktadır.

Teklifin 17'nci ve 18'inci maddesi bedelli askerlik konusunda bazı düzenlemeler yapmaktadır.

Teklifin kamuoyuyla paylaşılan, müjdelerle duyurulan maddeleri bunlardır.

Bakalım, kime nasıl bir müjde gelmiş? 17'nci maddede bedelli askerlik ücretinin, ödemenin yapıldığı gün geçerli olan memur aylık katsayısı dikkate alınarak hesaplanması sağlanmaktadır. Yoklama kaçağı, saklı veya bakaya olanlara bedelli askerlik hakkı tanınmaktadır ancak bu kişiler mevcut durumlarından müracaat tarihlerine kadar geçen süreyle orantılı şekilde ödeme yapacaklardır. Yani normal bir vatandaş 56.507 lira ödeyecekken bir yıl yoklama kaçağı, saklı veya bakaya olan bir vatandaş her bir yıl için 9.418 lira fazla ödeme yapacaktır. Üstelik, bir yıla ilave bir gün dahi yine bir yıl şeklinde hesaplanacaktır. İnsanların içinde bulunduğu bu durumu bir istismar meselesi hâline getirerek buradan maddiyat devşirmek yine iktidarın yapabileceği ibretlik bir iştir arkadaşlar. Yine aynı maddede, bedelli askerlik hizmetinden yararlanamayacaklar belirtilmektedir. Buna göre, fiilî askerlik hizmetine başlayanlar, bedelli askerlik hakkından vazgeçenler veya başvuru tarihinden sonra iki ay içinde ödemeyi yapmayanlar da bu haklardan yararlanamayacaktır.

18'inci maddeyle yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız için dövizle askerlik uygulamasına dair düzenlemeler yapılmaktadır. Yani arkadaşlar, ekonomideki krizi çözemeyen iktidar, yurt dışında yaşayan vatandaşımızı sömürme yoluna gidiyor, buradan gelecek dövize bel bağladığını göstermiş oluyor.

19'uncu madde yürürlük, 20'nci madde ise yürütme maddesi olarak düzenlenmiş.

Görüldüğü üzere, müjdelerle duyurulan bedelli askerlik düzenlemelerinin satır aralarında bahsettiğimiz eksiklikleri bu şekilde yüce heyetinize arz etmiş bulunuyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Devlet-millet bağını koparma teşebbüslerini tüm hızıyla sürdüren iktidar, duyurduğu projelerden menfaat kollamaya devam etmektedir.

Evet, Türk ordusunun töresi, şanı ve şerefiyle oynayanlar iki dünyada da felah bulmazlar, bizden uyarması.

Bu duygu ve düşüncelerle teklifin ikinci bölümünde yer alan hususların tekraren dikkatle gözden geçirilmesini, milletimizle inatlaşma yolunun ivedilikle terk edilmesini ve bir an evvel ülkenin gerçek meselelerine odaklanma yoluna gidilmesini tavsiye ediyor, hepinize teşekkür ediyorum.

Saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)