Konu:İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:106
Tarih:22/06/2022


İstanbul Finans Merkezi Kanunu Teklifi münasebetiyle
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, 338 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 8'inci maddesi üzerinde görüşlerimi sizlere arz edeceğim.

Biliyorsunuz, bir devletin kudreti onun sahip olduğu güçlü kurumlarıyla kaimdir. Demokrasi, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı gibi üstün medeni değerler gerek devletin gerekse milletin uygarlık düzeyinin ölçütleridir ancak bağımsızlık ve egemenlik yoksa devletin varlığından da bahsedilemez. Ayrıca, ekonomideki ilerlemeler bu vatan coğrafyasında kalıcılığımızı sağlayan temel faktördür. Ekonomide coğrafi dağılımın dengeli olması, beşerî unsurun bu dengeye uygun olarak yurt sathında yaşıyor olması geleceğimize dair en önemli düsturdur. Fakat son yirmi yılda görüyoruz ki kırsal kesim insanı, tüm tarımsal faaliyetleri terk ettirilerek şehirlere göçe zorlanmıştır. Böylece, doğudan batıya, doğudan bilhassa İstanbul'a ve çevresine, iç kesimlerden sahillere yoğun göçler gerçekleşmiştir. Çevre sorunlarını bir tarafa bıraksak dahi İstanbul'a ihanet edilmiştir arkadaşlar. Evet, başkentte bulunan tüm kamu bankaları, finans kuruluşları, Merkez Bankası, BDDK, SPK, hatta İş Bankası İstanbul'a taşınmıştır ve bazıları da taşınmak üzeredir. Geçmişte, savaş koşullarında tahliye ve kabul bölgeleri tespiti vardı, Trakya ve İstanbul tahliye bölgesiydi. Görüyoruz ki bu uygulama bütünüyle yürürlükten kaldırılmıştır. Bugün olası bir saldırıda açık hedef olacak olan İstanbul'daki stratejik merkezler ve finans kurum ve kuruluşları Türkiye'de tüm ekonomik faaliyetlerin bütünüyle çökmesine yol açacak bir riske muhataptır, buna bağlı olarak savunma planlarında olmadığını anlıyoruz. İşte arkadaşlar, bu mantık İstanbul'u hem katlederken hem de savunmasız, aciz ve zavallı bir duruma düşürmektedir. Esas olan, finans piyasalarına hükmeden -başta bankalar olmak üzere- tüm kurum ve kuruluşlarımızı, başta başkent Ankara olmak üzere, yaygın yerleşime uygun hâle getirmektir.

Değerli arkadaşlar, bilindiği üzere, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı 2009 yılında DPT tarafından hazırlanmıştı. O gün hazırlanan belge ile bugün görüşmekte olduğumuz teklifi karşılaştırdığımızda karşımıza çıkan gerçek, devletin kurumsal kapasitesindeki gerilemedir, on üç yıllık süre içerisinde iktidarın vizyon ve siyasi aklındaki savrulmadır. 2009'daki DPT raporu bir üst yapı projesiydi, şimdi görüştüğümüz teklif için bunu söylemek mümkün değildir. Elbette bu asla muvaffak olacak bir proje değildir. Özetle; betonlaşma, ihale, fesat, talan, emlakçılık, rant, haksız ve sebepsiz zenginleşme; başka bir şey söylemeye gerek yok.

Teklifin 1'inci maddesi zaten amaç olarak bunu açıklıyor ve "...küresel finans merkezlerinden biri olmasını sağlamaktır." diyor son cümlesi, görüyorsunuz işte. AKP'nin "İstanbul Finans Merkezi" diye ortaya attığı gerek sermaye olarak gerek kurumsal yapı olarak muhkem bir merkez görünümü vermemektedir, sadece AKP'nin "merkez oluşturma" adı altında rant devşirmek dışında da zaten bir hedefi yoktur.

Değerli milletvekilleri, bütçe disiplinine inanmayan bir AKP iktidarı var başımızda. Bütçe kanununu çıkardılar, şimdi ek bütçe getiriyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Ek bütçe 1 trilyon 80 milyar TL'lik teklif olarak TBMM'ye gönderiliyor. Bu, ne yaman çelişkidir? İşte, millî ekonomiyi yerle yeksan eden, yolsuzluk ve talanı oldukça yaygınlaştıran; yalan, fitne, fesatla ülke yönetmeyi alışkanlık hâline getiren iktidar, sizce finans merkezi konusunda samimi ve dürüst olabilir mi? Biz, bu malum zihniyetin İstanbul'a finans merkezi yoluyla bir ihanet daha yapacağına inanıyoruz, bu sebeple karşı çıkıyoruz. Teklifin 8'inci maddesi de yabancı uyrukluların istisnai çalışma iznine ilişkin bir düzenleme içermektedir.

Sözümü burada noktalarken hepinize tekrar saygılar sunuyorum, teşekkür ederim. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)