Konu:Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:103
Tarih:15/06/2022


Sağlıkla İlgili Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 337 sıra sayılı Teklif'in 5'inci maddesi için verdiğimiz değişiklik önergesi üzerine söz aldım. Bu vesileyle Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sağlık konuşulurken Profesör Doktor Sayın Osman Durmuş'u anmamak olmazdı, o nedenle Allah rahmet eylesin diyorum. Onun büyük hizmetleri asla göz ardı edilemez, nur içinde yatsın.

Değerli arkadaşlar, bilindiği üzere sağlık sektöründe birtakım düzenlemeler yapma girişimi Aralık 2021'de Genel Kurula iletilmişti. O dönemde bazı maddeler, iyileştirmeler yapılacağı belirtilerek geri çekilmişti, aradan altı ay geçti ve bugün yeni bir teklifle buraya, Genel Kurula çıkılmış oldu. Ancak ne yazık ki sağlıkçılarımıza "müjde" diye sunulan bu teklif beklentileri karşılamaktan fazlasıyla uzak, hatta önceki maddeleri aratır mahiyette değişiklikler yapılmış. Üstelik, iyileştirme planlanırken katlanılmaz boyutlara ulaşan ekonomik buhranın, enflasyonun, pahalılığın, geçim zorluğunun hiç dikkate alınmamış olması da hayret vericidir. Görüyoruz ki AKP, gencin, kadının, emeklinin, işsizin, esnafın, çiftçinin hâlinden anlamadığı gibi, gece gündüz demeden çalışan fedakâr sağlık çalışanlarının sorunlarına da gözünü kulağını kapatmış durumdadır. Binlerce doktorumuzun yurt dışına gitmesine yol açmış, hâlihazırda on binlercesini de bu yola zorlayan AKP'den zaten kapsamlı bir reform beklenemezdi. Doktorlarımızın yüzde 70'e yakını yurt dışına gitmek isterken bu denli yetersiz teklifle buraya gelmek, yirmi yılın sonunda AKP'nin düştüğü ibretlik hâlin özetidir.

Değerli milletvekilleri, Türkiye bugün ciddi bir sağlık kriziyle karşı karşıyadır. Birçok hastanede hekim bulunamıyor, sağlık çalışanlarımız büyük bir geçim zorluğu içerisinde, gruplaşma ve mobbing had safhaya ulaşıyor, eğitimde kalite düştü, sağlık hizmetleri zayıfladı, ölçüm ve görüntüleme cihazları yetersiz, hastalara aylar sonrasına randevu verildiğini de işitiyoruz. Hastalar acımasızca özel hastanelere yönlendiriliyor. Her ne kadar iktidar mensupları kendilerince tozpembe bir tablo ortaya koysa da biliyoruz ki dertler büyük.

İşte, biraz da OECD verilerinden bahsetmek istiyorum. Örneğin, gayrisafi yurt içi hasıladan sağlık harcamalarına en az pay ayıran ülke biziz. Uzman doktorlarımızın maaşlarına baktığımızda, Türkiye 28 ülke içerisinde 23'üncü sırada yer alıyor. Emekli olunca da ciddi bir maaş düşüşü söz konusu. Öte yandan, Türkiye'de her 1.000 kişiye ortalama 2 doktor; 2,4 hemşire ve 2,9 hasta yatağı düşerken OECD ortalamasında her bin kişi için 3,6 doktor; 8,83 hemşire; 4,4 hasta yatağı düşüyor.

Kısacası, gerek sağlık çalışanları gerekse vatandaşlarımız binbir dertten muzdarip. Peki, söz konusu teklif bu yaraların hangisini sarıyor? Sağlık çalışanlarımıza bir motivasyon sağlayacak, onları yurdumuzda kalmaya razı edecek hangi iyileştirme yapılıyor? Bu teklifte, sağlık ve yardımcı sağlık çalışanları ne yazık ki âdeta unutulmuş durumda. Bilhassa emeklilik dönemlerine ilişkin yapılan iyileştirmelerde geniş bir kitle yine görmezden gelinmiş. Performansa dayalı ek ödeme uygulamasıyla oluşturulan tahribatın sabit maaşlarda iyileştirme yapılarak giderilmesi gerekirdi, bu da yapılmamış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Kısaca, teklif, bizzat Hükûmet tarafından büyük beklentilere sokulmuş sağlık çalışanlarımız için bir hayal kırıklığı, büyük bir fiyaskodur diyebiliriz. Sağlıkçıların talepleri ile Hükûmetin getirdiği teklif üzerinde, en hafif tabirle, bir uçurum vardır.

Teklifin 5'inci maddesi, sağlık hizmeti almış ancak herhangi bir sağlık sigortası olmayıp borçlanan kişiler için ödeme kolaylıkları öngörmektedir. Ancak şunu son olarak belirtmek istiyorum: Önleyici sağlığı çökerten, Hıfzıssıhhayı kapatan, aşılama faaliyetlerini gevşeten, şehir hastaneleri inşaatlarıyla ülkeyi borç batağına çeviren, tıp fakültelerini ve öğrenci kaynağını kurutan AKP'nin Türk milletine vereceği hiçbir şey kalmamıştır.

Bu vesileyle önergemizin kabulünü diler, hepinize saygılar sunarım. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)