Konu:Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:61
Tarih:03/03/2022


Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi münasebetiyle
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi, Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, bilindiği üzere nükleer enerji çağımızın bir gerçeğidir. Dolayısıyla, nükleer enerji alanında hukuki bir düzenlemenin yapılması gerektiği de açıktır. Ne yazık ki bugün görüşmekte olduğumuz teklifin bu ihtiyacı karşılamakta yetersiz olduğunu, gelişigüzel bir şekilde hazırlandığını görüyoruz. Teklifin tali komisyonlar içerisinde sadece Çevre Komisyonunda ve çok kısa bir sürede görüşülerek Genel Kurula sunulması bu yetersizliğin açık bir göstergesidir. Tartışmaya ve istişareye yeterli sürenin ayrılmaması, iktidarca benimsenen ciddiyetsiz yönetim usulünün somut bir örneğidir.

Değerli arkadaşlar, ülkemizin enerji performansına baktığımızda, ne yazık ki istediğimiz ve hak ettiğimiz seviyede olmadığımızı görüyoruz. Türkiye, bugün enerji arzı konusunda yüzde 74 oranında dışa bağımlı hâle getirilmiştir. 2021 yılı Ağustos ayındaki enerji ithalatı 4,3 milyar dolar olmuştur yani 2020 yılının aynı dönemine göre yüzde 104 artış olmuştur. Diğer aylardaki artışlar da dikkate alındığında bu bağımlılığın devam edeceği açıktır. Kurulan soygun, talan, ve rant çarkıyla milletin rızkı sömürülünce, vatandaşlarımız sonu gelmez bir pahalılıkla karşı karşıya kalmıştır. Son bir yılda elektrik üretiminde kullanılan doğal gazda yüzde 341, sanayide 435, konutlarda yüzde 47 zam yapılması ise bunun bir göstergesidir. Hatırlatmak isterim ki 2022 yılına elektriğe yüzde 50 ile yüzde 125 arasında kademeli olarak değişen zamlarla başlandı. Yakın geçmişte, elektrik kesintisi nedeniyle OSB'lerin üç gün kapatıldığına, fabrikalarda üretimin durduğuna da şahit olduk. Bu kesinti sonucunda 1 milyar liralık bir zararın ortaya çıktığını da müşahede ettik.

Görüldüğü gibi son yapılan KDV indirimi de durumu kurtarmaya yetmiyor arkadaşlar. Nükleer enerjinin dünyadaki ve Türkiye'deki durumuna gelince, biliyorsunuz 1954'ten bu yana 623 adet nükleer santralin açıldığı, bunlardan 169'unun ömrü dolduğu için kapatıldığı, kurulu güç itibarıyla dünya elektrik üretiminin yüzde 11'inin nükleerden sağlandığı kaydedilmektedir. Hâlihazırda -sırasıyla okuyorum- ABD, Fransa, Çin, Rusya, Güney Kore, İngiltere, Almanya nükleer güç santrallerine sahip. Bu ülkeler elektrik ihtiyaçlarının bir kısmını sahip olduğu bu santrallerden karşılamaktadır, böylece ihtiyaç duydukları elektriği çok daha ucuza ve hızlı bir şekilde temin ediyorlar. Ne var ki nükleer enerjide arz güvenliğinin küresel ölçekte sorun teşkil etmesi, nükleer güç santrallerinden tedricen uzaklaşmayı zorunlu hâle getirmiştir. Başta Almanya olmak üzere, gelişmiş ülkeler NGS'lerden aşama aşama vazgeçmektedirler. Buna rağmen NGS inşa eden ülkeler olduğunu da hatırlatmak isterim.

Maliyetlerin düşmesi ve faturaların bir nebze de olsa azalması için nükleer gücün sağlayacağı avantajlara kimsenin bir itirazının olmaması gerekir ancak beşerî maliyetinin yüksekliği korkutucudur. Bizim itirazımız denetimsiz, usulsüz girişimlere, kapalı kapılar arkasında yapılan pazarlıklara yöneliktir.

Tabii, bu konuda, Mersin Akkuyu Projesi'nden de bahsetmeden geçmek olmaz. Her şeyden önce, Akkuyu, egemen bir ülke toprağında yabancı bir ülkenin sahip olduğu ilk ve tek nükleer santraldir. 20 milyar dolarlık maliyetin tamamını Rusya Federasyonu'nun karşılıyor olması birtakım soru işaretlerine ve ciddi şüphelere yol açmaktadır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Demek ki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin statüsü yanlış olmuştur arkadaşlar. Akdeniz kıyısında Rusya'nın NGS nedeniyle yerleşimi de sakıncalıdır. Burada teknoloji transferi söz konusu değildir. İhale yapılmadan kanunla Rusya'nın NGS kurmasına izin verilmiştir. Hâl böyleyken Rusya'yla olası bir kriz yaşamamız durumunda santralin faaliyetlerinin ne olacağını, gelecekte bizi nelerin beklediğini tahmin edebiliyoruz. Bu nedenle, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'in de ifade ettiği gibi, ülkemizin Rusya'yla kurduğu asimetrik ilişkiden sıyrılması ve bu projenin millîleştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)

Sözlerimi tamamlarken iktidarı, milletimizin enerji arz güvenliğini azamileştirecek adımları atmaya, nitelikli ve kapsamlı bir çalışma ortaya koymaya davet ediyoruz.

Hepinize saygılarımı sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)