Konu:Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:5
Birleşim:52
Tarih:03/02/2022


Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi münasebetiyle
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

BEHİÇ ÇELİK (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 302 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 9'uncu maddesi için verdiğimiz değişiklik önergesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu, büyük Türk milletini ve eğitim camiasını saygıyla selamlıyorum. Ayrıca, eğitim şehitlerini rahmetle anıyorum.

Değerli arkadaşlar, bilindiği üzere, medeniyetin dayanağı eğitimdir. Güçlü millet, güçlü devlet demek, güçlü eğitim demektir. Bugün burada eğitimin mimarları olan yaklaşık 1 milyon 200 bin öğretmeni ilgilendiren bir teklif üzerinde görüşüyoruz. Ancak ne yazık ki Komisyon aşamasında dahi tartışmalarla geçen, Anayasa'ya aykırılık iddialarının, tavsiyelerin, uyarıların hiçe sayıldığı, kasıtlı olarak hukuki boşluklar içeren, öğretmenleri ayrıştıran bir teklif var karşımızda. Toplumun her bir ferdinin hayatına dokunan, geleceğe ışık tutan öğretmenlerimiz için ne yazık ki bir meslek kanunumuz yoktur. Ayrıca, görüşmekte olduğumuz teklifin de bu ihtiyacı karşılayamayacağını üzülerek görüyoruz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye'de eğitim o kadar çamura saplanmış ki yeni baştan ele alınarak ana sınıfından üniversiteye kadar her dalda ve her alanda yeni bir teşkilatlanma, yeni bir değerler manzumesi oluşturma ve yeni bir gelenek ve kültür yaratma noktasındayız. Bunu derken Türk eğitim sisteminin bütünüyle çöktüğünü de itiraf edelim. AKP'nin yirmi yıllık iktidarı zorluklar içerisinde olan Türk eğitim sistemini başta sulandırarak genetiğini bozmuş daha sonra ise tasfiye etmiştir. Bunu ilköğretimde, ortaöğretimde, yükseköğretimde ve diğer bütün eğitim sistemlerinde; kurum ve kuruluşlarında da müşahede ediyoruz. Bu ifadelerimizi teyit eden PISA ve PIAAC tabloları herkesin malumudur.

1997'de başlayan sekiz yıllık kesintisiz eğitim, ülkenin ihtiyacı olan ara iş gücünü bütünüyle yok etmiştir. 2002'den sonra ise AKP iktidarlarının Millî Eğitim yöneticileri 4+4+4 metodunu getirmiş böylece ara iş gücü elemanının temininde yine zorluklarla karşılaşılmıştır.

Değerli arkadaşlar, millî eğitim politikası, ülkemizin temel yapı taşıdır. Yerli veya yabancı herhangi bir kişiye ya da kuruma emanet edilemeyecek kadar önemlidir. Bu alanda yetişmiş, temayüz etmiş, mütefekkir eğitimcilerimizin varlığı hepimizce bilinmektedir. Bu hocalarımızın yetkilendirilmesi hâlinde eğitimin bütünüyle ayağa kalkacağına dair inancımız tamdır. Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunun da fonksiyonu artırılmalıdır.

Değerli arkadaşlar, her alanda yakan yıkan, dejenere eden, lağveden iktidarın millî eğitime millî gözle bakması beklenemez. Bunun için biz İYİ Parti olarak Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi'nin bu hâliyle eğitime ve camiaya bir katkısının olacağını düşünmüyoruz. Zaten Andımız'ı, TC ibaresini kaldıran, Atatürk'ü ya dönüştüren veya silen bir iradenin güven sorunu olduğu açıktır. O hâlde öğretmenlik mesleğine ayrı bir değer atfetmek ve cazip hâle getirmek, sıkı denetlemek doğal olarak her neslin kalitesini artıracaktır. Biz diyoruz ki: İrfan ordumuz öğretmenlerimizle eğitim seferberliği başlatacağız. İyileştirilmiş eğitim sistemiyle fırsat eşitliğini, kaliteyi, denetimi tesis edeceğiz. Şunu yapacağız: Bir, millî eğitim politikası yeniden canlandırılacak. Kurumları ve okulları işlevsel kılacağız. İki, köylerimizi okula kavuşturacağız. Üç, ara iş gücü elemanı temininin önünü açacağız. Dört, dünyayla yarışan örgün eğitimi ve yükseköğretimi tesis edeceğiz. Beş, Rüzgârgülü Projesi'yle okul çağındaki bütün evlatlarımızı eşit beslenme hakkına sahip kılacağız. Altı, öğretmen akademilerini bir an önce hayata geçireceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

BEHİÇ ÇELİK (Devamla) - Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, eğitimci sıfatıyla Yeni Eğitim Reformu'nda bu hususları kamuoyuyla paylaşmıştı; aslında dahası da var ancak süre kısıtından ötürü şimdilik bu kadarıyla yetiniyorum.

İYİ Parti olarak, değişiklik talep ettiğimiz 9'uncu maddeye gelince; bu maddeyle sözleşmeli öğretmenlerin can güvenliği ve sağlık mazeretleri nedeniyle yer değiştirebilecekleri hüküm altına alınmaktadır. Ancak, eş durumundan yer değişikliği kabul edilmemektedir. Ailenin bütünlüğüne ilişkin Anayasa hükmü açıktır. Bu hükme ters düşen bu maddeyi tasvip etmemiz de mümkün gözükmemektedir.

Hepinize saygılar sunuyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)