Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı
28. Dönem 2. Yasama Yılı
3. Birleşim 04 Ekim 2023 Çarşamba

sınırlandırdı, lojistik açısından ülkelerin bazı imkânlardan istifade etmesinin önüne geçti. Ancak Türkiye, bugün maalesef sadece bu dışarıda yaşanan olumsuzlukları kendi içinde hisseden bir ülke olmanın ötesinde yanlış ekonomik anlayış, yanlış ticari kaygılar neticesinde maalesef arzu edilen noktada değildir.

Yine, bildiğiniz gibi, G20 zirvesi bu sene Hindistan'da Delhi kentinde düzenlendi. Zirvede ele alınan konular arasında küresel bir anlayışı ifade eden "tek dünya, tek aile" sloganı vardı. Şimdi, biz bu slogana doğru bir mantıkla yaklaşırsak evet dünya insanları tek bir aileden oluşuyor, hangi milliyetten olursa olsun dünyada insanlık bir aile ama bunu bir tek dünya idealine indirgemek ve burada sanki bütün insanların tek bir devlet çatısı altında olduğunu iddia etmek Türkiye'nin çıkarlarına ne kadar uygun, dünyadaki insanların ne kadar bir arada bulunmasını tarif ediyor; bu da ayrı bir sorundur. Ayrıca, Çin'in Bir Kuşak Bir Yol Projesi'ne karşı Hindistan'dan uzanacak yeni bir ticaret yolu var ve Afrika Birliğinin bu G20'ye alınması da bu anlamda dikkat çekici bir gelişmedir.

Toplantının küresel siyasetteki etkilerine bakarsak önce, bundan önceki zirvede olduğu gibi Rusya'nın direkt hedef alınmaması, ancak bununla beraber Sayın Cumhurbaşkanının NATO Zirvesi'ne giderken Ukrayna'nın NATO üyeliğini hak ettiğine dair açıklaması, yine biraz önce milletvekilimizin ifade ettiği gibi Türkiye'nin Rusya-Ukrayna arasındaki denge politikasına zarar vermiş, tahıl koridoru gibi anlaşmaları maalesef arzu ettiğimiz noktandan uzaklaştırmıştır. Böyle bir durumda Fransa ve Almanya'nın dahi Rusya'yla ilgili söylemlerini hafifletmeye başladıkları bir ortamda, şimdi bizim bugün bu denge politikasından uzaklaşıyor olmamız Türkiye'nin bölgesel ve küresel çıkarlarına aykırıdır. Ayrıca, hatırlanacağı gibi hem Fransa hem Almanya şu anda bir fırsatını bularak tekrar Rusya'yla iletişim kurma çabası içerisine girmişken, Türkiye'nin hem Rusya'yla hem Amerika'yla hem Ukrayna'yla hem Avrupa Birliğiyle ilişki geliştirme potansiyeli olduğu için daha doğru, daha dengeli ilk andaki yaklaşımına dönmesi faydalı olacaktır.

Savaş artık uzayacağı kadar uzamıştır. Rusya'nın bu nokta bir altın köprüye ihtiyacı var. Rusya'nın Ukrayna'yı haksız bir şekilde işgal girişiminden bir anlamda geri adım attıracak bazı gelişmeleri Türkiye'nin de sağlamasına ihtiyaç var. ABD dâhil birçok batı ülkesinde savaşa yönelik eleştiriler var. Özellikle NATO'nun son zirvesi öncesindeki açıklamalara baktığımızda Rusya'yla masaya oturulması gerektiğine dair kanaatler -bir az önce de ifade ettiğim gibi- Avrupa'da daha sıkça dillendirilmeye başlandı. Diğer taraftan, bugün Fransa'da, İngiltere'de ekonomik kriz olduğu söyleniyor, ABD'de resesyon beklentisi olduğu söyleniyor ama burada bunların söylenmesinin temel gerekçesi aslında o ülkelerdeki iç politik yaklaşımlar, o ülkelerdeki Ukrayna'ya yapılan yardımların halk tarafından eleştirilmesidir.

Değerli milletvekilleri, Sayın Başkanım; şimdi bizim -biraz önce söylediğim- 55 üyeli Afrika Birliğinin G20'ye alınmasıyla Batı bloğunun örgüt içinde rolünün zayıflayacağını düşünenler de gittikçe artmaya başladı. Lakin Batı'nın Güney Afrika'da özellikle BRICS sonrası ve son dönemlerde Batı karşıtı darbelerin ardından Afrika Birliğini G20'nin içerisine çekmesi kanaatimce doğru bir hamle oldu kendileri açısından ama Türkiye bu gelişmelere nasıl bakıyor bunu bizim özellikle değerlendirmemiz lazım.

Bir diğer konu; Bir Kuşak, Bir Yol Projesi var malumunuz olduğu üzere. Bu projeye karşı Hindistan üzerinden yeni bir ticari yolun inşa edilmesine ilişkin detay pek bilinmese de bir anlaşmaya varılması bu anlamda bu G20 Zirvesi'nin en çok odaklanılması gereken konusu olduğunu ifade etmek istiyorum. Hindistan üzerinden kurulacak bu yol, ilk önce Çin'e karşı Asya'da yükselen bir güç olan Hindistan'ın önünü açma projesidir. Çin'in en büyük planını bir nevi suya düşürecek bir projedir. Hindistan sonrasında güzergâhın geçtiği Suudi Arabistan küresel sisteme daha fazla entegre edilmek istenmektedir. Özellikle Arap dünyasına Batı tarafından rol modeli olarak takdim edilen Suudi Arabistan'ın gücünün daha da artırılması hedeflenmektedir. Son dönemlerde Suudi Arabistan-İran arasındaki yakınlaşma bölgedeki dengelerin Türkiye tarafından daha yakından takip edilmesine olan ihtiyacı göstermektedir.

Bu planda en fazla kazanan taraflardan biri de İsrail olacaktır. Bu planla İsrail küresel ticaret yollarını geçecek, Filistin üzerindeki işgali daha da tescillenecek ve İsrail Orta Doğu'da kendisini daha meşru hâle getirmeyi hedefleyecektir.

İsrail'den bir sonraki durak olan Yunanistan'ın bu projede yer alarak Batı için değeri

44