Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı
27. Dönem 5. Yasama Yılı
63. Birleşim 05 Mart 2022 Cumartesi

Kamunun açık ve net zararına olacak bu yönetmelik değişikliğinin gerekçesi de kamu yararı. Gerçekte kimin yararı? Söz konusu değişikliğe göre, ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda 'zeytinlik' olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerinin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda, madencilik faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetinin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hâle getireceğini taahhüt etmesi şartı getiriliyor. Bunun mümkün olmadığını bu ülkede yaşayan yaşlı, genç herkes bilir. Kutsal zeytin yoksulun ağacıdır, köylünün, çiftçinin geçim kaynağıdır. Köylüler zeytin geliriyle çocuklarını okutur, evlendirir. Ülkemizdeki yüz binlerce çiftçinin yaşamı yalnızca zeytine bağlıdır. Bir zeytin ağacının büyümesi yıllar almaktadır, yok edilen zeytinliklerin kısa sürede yerine getirilmesi mümkün değildir. Savunulabilir ve haklı hiçbir yanı olmayan bu yönetmelikte ağaçların nakledileceğinin belirtilmesi ve Bakanlık tarafından 'Zeytinlikler kesilmeyecek, nakledilecek.' şeklinde yapılan açıklamalar inandırıcılıktan yoksundur ve kabul edilemez. Ayrıca, asırlık zeytinliklerimizin nakledilmesine razı da değiliz, dokunmayın yeter. Zeytinliklerin ölüm fermanı olacak olan bu değişiklik asla kabul edilemez. Kutsal ve ölümsüz zeytin ağacı, kömüre, taş ocaklarına, madenlere kurban edilemez. Zeytinliklerin tahribi, aynı zamanda tarımsal ekosistemlerin, su havzalarının da tahribi demektir. Bu yönetmelik, ayrıca, ekolojik tahribata da yol açacaktır. 78 bileşenden oluşan İklim Adaleti Koalisyonu olarak tüm ekoloji örgütlerini, sektör örgütlerini, emek ve demokrasi güçlerini ve demokratik kitle örgütlerini söz konusu yönetmelik değişikliğine karşı ortak olarak mücadele etmeye, söz konusu yönetmelik değişikliğine karşı ortak davalar açmaya, yönetmeliğin iptali için yığınsal dava açmaya çağırıyoruz. İklim Adaleti Koalisyonu."

Evet, dün Kadıköy'de bu bildiri okundu ama sadece Kadıköy'de değil, Akhisar'da, Aydın'da, Çanakkale'de, Balıkesir Burhaniye'de ekoloji örgütleri, ekoloji platformları, çevre platformları hep birlikte seslendi. Yine, bugün İstanbul'da Kuzey Ormanları Savunması size seslendi, "190 milyon ağacımızı tek tek savunacağız." dedi.

Siz bu hafta bir gaza bastınız. Evet, Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi burada, 1 Mart itibarıyla zeytinlikleri katledecek bir yönetmeliği geçirdiniz. Dün de yine bir gece yarısı kararnamesi, yönetmeliğiyle kesin koruma altındaki sit alanlarını da turizm tesisi, enerji yatırımı, iskele yapımı vesaire yapılaşmalara açtınız. Bu düzenlemelerin hepsi belli ki adrese teslim düzenlemeler.

Ve bir kez daha hep birlikte, sadece biz burada değil, meydanlarda size sesini duyurmaya çalışan bütün ekoloji hareketi adına uyarıyoruz: Ekokırım suçu işleyenlerin hepsinden hesap soracağız. (HDP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir.

Diğer önergeyi okutuyorum:

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına

Görüşülmekte olan 314 sıra sayılı Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi'nin 25'inci maddesinin (7)'nci fıkrasında yer alan "otuz" ibaresinin "altmış" olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz.

Tahsin Tarhan Tacettin Bayır Çetin Osman Budak

Kocaeli İzmir Antalya

Müzeyyen Şevkin Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu Ali Şeker

Adana Manisa İstanbul

Serkan Topal

Hatay

BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu?

SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU BAŞKAN VEKİLİ FAHRİ ÇAKIR (Düzce) - Katılamıyoruz Başkanım.

BAŞKAN - Önerge hakkında konuşmak isteyen İstanbul Milletvekili Ali Şeker.

Buyurun Şeker. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

İki gün önce gece yarısı Zaporijya'da çatışmalar meydana geldi. Çernobil'in hemen yakınındaki, Çernobil'den 6 kat fazla reaktörü olan, 10 kat fazla nükleer kirlenmeye yol açabilecek olan bir santral önünde çatışmalar meydana geldi. O gece sabaha kadar Avrupa da uyuyamadı, dünya da uyuyamadı ve siz bu kadar tehlikeli bir santrali Akkuyu'ya layık görüyorsunuz. Akkuyu'ya bu santrali yapan Çernobil'in sabıkalısı Rosatom, onların yaptığı bu santral Ecemiş fayının üzerine yapılıyor ve siz nasıl bu kadar rahat olabiliyorsunuz? Yani bütün Avrupa "temiz enerji" derken, bu temiz enerji konusunda artık nükleer enerjinin de belli bir yere oturtulacağı kesinken ve güneş enerjisiyle ilgili fiyatlar 3-3,5 sent düzeyine düşmüşken biz niye çocuklarımızı, torunlarımızı 13,5-15,5 sent fatura ödemeye mecbur ediyoruz? Şu anda 3-3,5 sente alınan elektriği bugün bu fiyatlara verirken bunun 4 katı fiyatla alınan nükleer santraldeki o elektriği bu ülke insanına, çocuklarınıza, torunlarınıza

77