durumda beş yılda bir, altını çiziyorum beş yılda bir ama hesapladınız mı bilmem, ömrü boyunca sadece 8-10 kere, ömrü boyunca sadece 8-10 kere tüm iradesini emanet ettiği bir kişinin yaptıkları ve yapacakları üzerinde söz söyleme hakkına sahip olacak sadece hayatında 8 kere.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN - Sayın Ayata, bir dakika daha veriyorum. Tamamlayın lütfen. SÜLEYMAN SENCER AYATA (Devamla) - Başkan her gün onun hayatını her yönüyle etkileyen kararları alacak ama yere göğe sığdıramadığınız o milletin ferdi, hayatı boyunca sadece 8-10 kere bir başkan için iyidir ya da kötüdür diyebilecek. Şimdi, arkadaşlar, bu yapılan şudur: Dünya bir taraftan temsilî demokrasiyi yeterli bulmayıp katılımcı demokrasiye hatta doğrudan demokrasiye gitmeye çalışırken Türkiye gizli otoriterliğe doğru yelken mi açacak, sorum budur. Şimdi, değerli arkadaşlarım, sonuç olarak şunu söyleyeceğim: Sorunlarımız çok, kronik istikrarsızlık yaşıyoruz ama bunun kaynağı parlamenter rejim değil, gücün zaten tek bir odakta toplanmış olması neticesinde iktidarın sorun çözme kapasitesinin alabildiğine düşük olmasıdır. Türkiye daha on yıl önce kendini demokratik ülkelerle kıyaslıyordu. Önümüzdeki soru şu: Şimdi biz dünyaya sicilimizi "örtülü otoriterlik, örtülü diktatörlük" olarak mı kaydettireceğiz? Saygılar sunarım. (CHP sıralarından alkışlar) BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Ayata. Önergeyi oylarınıza sunuyorum: Kabul edenler… Kabul etmeyenler… Önerge kabul edilmemiştir. Diğer önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Genel Kurulda görüşülecek olan 447 Ek 1 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 13'üncü maddesinin teklif metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederim. Burcu Çelik Meral Danış Beştaş Muş Adana BAŞKAN - Komisyon önergeye katılıyor mu? ANAYASA KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MURAT ALPARSLAN (Ankara) - Katılamıyoruz Sayın Başkanım. BAŞKAN - Hükûmet? İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Katılmıyoruz Sayın Başkanım. BAŞKAN - Önerge üzerinde Muş Milletvekili Sayın Burcu Çelik konuşacak. Buyurun Sayın Çelik. (HDP sıralarından alkışlar) BURCU ÇELİK (Muş) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün Meclisimiz yine aslında iki görüntüye, iki fotoğrafa tanıklık etti. Biri, kadın dayanışmasıydı ve bu çok önemli ve çok değerliydi. Diğeri de ne yazık ki ülkenin her kesiminde, toplumun her kesiminde artık genele yayılmış bir şiddetti. Burada, Mecliste böyle bir şiddetle karşılaşmış olmak elbette ki çok üzüntü verici ama şunu söyleyeceğim son olarak -daha sonra Anayasa'yla ilgili görüşlerimi belirtmek istiyorum- emin olun ki değerli arkadaşlar, koparılan saçlar yerine gelir, yüzümüzdeki izler elbette ki geçer ama o fotoğraflar toplumun zihninden, halklarımızın zihninden asla çıkmayacaktır. Bu anlamda, bu şekilde tekrardan Meclis içerisinde şiddet ortamının yaratılmasının önüne geçmemiz gerektiğini diliyorum, hepinizi tekrardan saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar) Değerli arkadaşlar, şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki önümüzdeki teklif, esas itibarıyla, sadece iktidarın kullanımına ilişkindir ve yürütme gücünün nasıl ve kimler tarafından kullanılacağı hususuyla sınırlıdır. Değerli arkadaşlar, Anayasa değişikliğinin genel gerekçesinde, ne yazık ki, demokrasinin temel değerleri olan özgürlük, eşitlik, kardeşlik, adalet, temsil adaleti, sosyal adalet ve buna benzer hiçbir kavrama bir kere bile yer verilmemiştir. Demokratik hükûmetin hayata geçirilmesi için elzem olan temsil ve siyasal katılımla muhalefetin güçlendirilmesine hiçbir atıfta bulunulmadığı gibi, 61 Anayasası döneminde yasama kuvvetinin zayıflatılmış olduğu gibi, hiçbir bilimsel araştırma ve bulguya dayanmayan bir sav ileri sürülmektedir. Değerli arkadaşlar, teklifin hazırlanması sürecinde hepimizin yakından gördüğü gibi, etkin ve olması gerektiği gibi siyasal katılım asla söz konusu olmadı. Hepimizin bildiği gibi, egemenliğin üç unsuru vardır; bunlar, yasama, yürütme ve yargıdır. Şimdi, önerilen metne baktığımızda, bu unsurlar arasında ciddi bir dengesizlik, denetlenemezlik ve işlevsizlik meydana getirilmektedir. İktidarın nasıl kullanacağına ilişkin temel hak ve özgürlükler bakımından hayati önemdeki bu model hususunda çok ciddi değişiklik yapılırken, bu değişiklik için olmazsa olmaz şart olan toplumsal uzlaşı süreçte |
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin tanıtımı kapsamında ziyaretçilerin rehber eşliğinde gezdirilmesi, TBMM rehberlik online kayıt sistemine başvurunun ardından, Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı tarafından hazırlanan bir program dahilinde gerçekleştirilmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ziyaret etmek için e-Devlet üzerinden randevu talebinde bulunabilirsiniz.
Milli İradenin kalbinin attığı yer olan Türkiye Büyük Millet Meclisi tüm vatandaşlarımızın ziyaretine açılmıştır. Her ayın ilk Cumartesi günü 11.00 - 15.00 saatleri arasında önceden herhangi bir randevu almaksızın saat başı gerçekleştirilen gezi programlarına katılabilmek için TBMM Dikmen Kapısına gelmeniz yeterli olacaktır.
'Birinci Millî Mimarlık Dönemi Üslubu'nun Ankara'daki ilk örneklerinden olan I.TBMM Binası, 1920-1924 yılları arasında Kurucu Meclis olarak da görev yapan Gazi Meclis tarafından kullanılmıştır. Halen TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı uhdesinde Kurtuluş Savaşı Müzesi (I.TBMM Binası) olarak hizmet vermektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni aşağıdaki bağlantıyı kullanarak sanal olarak gezebilirsiniz.
Yasama ve Denetim Hizmetlerine İlişkin Tanıtım Videolarına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.