Konu:Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:19
Tarih:19/11/2019


Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.

Tabii, bu teklifle ne getirildi? Yeni vergiler ihdas edildi. Vergilerin ihdas edilmesinin altında kalan neden ise bütçede açık var, Türkiye ekonomisi iyi değil. "Ekonomi iyi değil." diyenler hakkında, maalesef, soruşturmalar açılıyor. Geçen hafta, güya, efendim... "Eğer eleştiri amacıyla herhangi bir düşünce açıklanıyorsa bu, soruşturma konusu yapılamaz." Birinci yargı paketi, işte, bir ay önce geçti. Maalesef, bu kanunun da bir manası kalmıyor. Peki, ne oluyor? Biz bunu dediğimizde de iktidar partili arkadaşlarımız kabul etmiyorlar.

2019 yılı faiz ödemesi 117 milyar, 2019'un faiz ödemesi 117 milyar. Peki, bu faizi nereden çıkaracaklar? Böyle yeni vergilerle çıkaracaklar. Bazı bakanlıkların bütçesi 117 milyar faizden daha düşüktür. 2020 yılı için öngörülen faiz ödemesi, bütçeden ayrılan pay 139 milyar. 2020 yılının bütçesinden 139 milyar para faize ayrılıyor. Böyle de olunca bunu çıkarabilmek için değişik -alavere dalavereyle vatandaşın cebine biz nasıl el uzatabiliriz- vergiler alınıyor.

Şimdi, 2017 yılında 1 milyonun üzerinde araç satıldı. Aynı şekilde, 2018 yılında bu 640 bine indi. Araç üretimi 2019 yılında daha da düştü. Kısacası, bugüne kadar araçlarla ilgili teşvik mahiyetinde getirilen tüm paketlerin aksine yeniden bir düzenleme getiriliyor. Bu neyi getirecek? Bu, şunu getirecek: Yani Avrupa 2023 yılında dizel aracı, 2028 yılında benzinli aracı terk ederken Türkiye bu alana girmiş olacak.

Peki, bu tasarrufu vatandaşa özgü yapıyoruz da devlet olarak niye biz tasarruf yapmıyoruz? Mesela, Meclisin kiralamış olduğu araçların aylık kirası ne kadar? Niye onda sınırlama yapmıyoruz? Mecliste şu anda yeni kiralama sözleşmesi yapılmış herhâlde, 4 bin motor Audi; Audi 3 bin motordan 4 bine çıktı. Arkadaş, madem tasarruf yapıyoruz, önce devlet olarak kendimiz bu tasarrufu yapalım, ondan sonra vatandaşa gelelim.

Mesela salı günleri burada grup toplantıları olur. Grup toplantıları olduğu zaman -burada 5 siyasi parti var- 5 siyasi partinin Genel Başkanlarından, Cumhuriyet Halk Partisi, MHP, HDP, İYİ PARTİ'nin, bu 4 siyasi partinin Genel Başkanları Meclise geldiği zaman bu Meclisin üzerinde helikopterler uçmuyor ama AK PARTİ'nin Genel Başkanı geldiği zaman Meclisin üzerinde helikopterler uçuyor. E, bu bir maliyet. Yani bu açıdan ekonomiyi düşünüyorsak gerçekten bunlarda tasarrufu yapmak lazım, tasarrufun ilk önce devletin kendisinden başlaması lazım.

Peki, bu kanunun etki analizi raporu yapıldı mı? Yapılmadı. Ne deniliyordu? Başkanlık sistemi geldiği zaman güllük gülistanlık olacaktı, ekonomide uçacaktık. Arkadaşlar, bu bir yıllık süreç şunu bize gösterdi: Başkanlık sistemi Türkiye'de iflas etti. Başkanlık sistemi bu ülkede masraftır, israftır, enflasyonun sürekli yükselmesidir, vatandaşın perişanlığıdır. Başkanlık sistemi bunların hepsini bize gayet rahat hissettiriyor.

Bu ne demek? Son sözlerle şunu diyeceğiz: AK PARTİ iktidarı, pahalılık demektir; AK PARTİ iktidarı, enflasyon demektir; AK PARTİ iktidarı, işsizlik demektir; AK PARTİ iktidarı, israf demektir; AK PARTİ iktidarı, pahalı gübre, pahalı mazot, pahalı ilaç, çaresiz çiftçi demektir; AK PARTİ iktidarı, emeklilikte yaşa takılmak demektir; AK PARTİ iktidarı, niteliksiz, kalitesiz eğitim demektir; AK PARTİ iktidarı, borç batağına sürüklenen esnaf demektir; AK PARTİ iktidarı, itibarsız dış politika demektir; AK PARTİ iktidarı demek, Londra'daki bir avuç tefeciye hizmet eden iktidar demektir.

Hepinize teşekkür ediyorum.

Saygılarımı sunarım. (CHP sıralarından alkışlar)