Konu: | TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA 13 ARALIK 1993 TARİHLİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ ARASINDA ANTALYA İLİNİN KEMER İLÇESİNDEKİ TAŞINMAZIN KAZAKİSTAN CUMHURİYETİNE KULLANDIRILMASINA İLİŞKİN PROTOKOLE DEĞİŞİKLİKLERİN VE EKLEMELERİN YAPILMASINA DAİR PROTOKOLÜN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞU HAKKINDA KANUN (S. S: 413) |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 76 |
Tarih: | 12/03/2013 |
AK PARTİ GRUBU ADINA NURETTİN CANİKLİ (Giresun) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Görüşülmekte olan kanun tasarısı üzerine AK PARTİ Grubunun görüşlerini arz etmek üzere huzurlarınızdayım.
Gerçekten, biraz önceki konuşmaları hayretle ve dehşetle izledim değerli arkadaşlar. Tek kelimeyle hayret ve dehşetle izledim.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Tabii, tabii menfaatine dokunduğu için hayretle izledin.
TUNCA TOSKAY (Antalya) - Yapma Başkan ya!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Şimdi anlatacağım neden hayret ve dehşetle izlediğimi.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Yolsuzluğu ortaya çıkardığı için.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Yani yolsuzluk nedir? Hangisi yolsuzluktur? Yolsuzluk var ise ne zaman yapılmış? Biraz sonra tek tek tarihiyle, belgelerle birlikte sizlerle paylaşacağım.
Evet, 1993'te Kazakistan'a böyle bir arazi, bir dinlenme tesisi yapmak üzere tahsis ediliyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kim tahsis etti? Söyle.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - 1993 yılında. Hepsine geleceğim. 22 bin rakamları söyleyeyim. Zaman kaybetmemek için ayrıntıya girmek istemiyorum ama konuyla ilgili hususu biraz sonra belgelerle ortaya koyacağım.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kim tahsis etmiş onu da söyleyin. Söyleyin, söyleyin siz biliyorsunuz.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Kaç metrekare?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - 1993'te bakarsınız, yani hangi hükûmetin, kim olduğuna bakarsınız. Ben onunla ilgilenmiyorum. Yani hangi hükûmet iş başındaymış, kim yapmış, onunla ilgilenmiyorum. Önemli olan şu: Ne yapılmış ve özellikle AK PARTİ açısından bizim dönemle ilgili olan ne var? O boyutuyla ben anlatmaya çalışacağım. (CHP sıralarından gürültüler) Lütfen, dikkatle dinlerseniz, benim tıpkı siz konuşurken yaptığım gibi, çok memnun olurum.
Bu izin, 1993 tarihinde bu anlaşmayla, bu protokolle veriliyor. Ha, başlangıçta 22 bin dönüm değil, -küsuratını geçiyorum- 44.370 metrekarelik orman arazisi Kazakistan Cumhuriyeti Hükûmetinin kullanımına tahsis ediliyor, veriliyor.
Şimdi, 1993 ile 2001 arasında burada inşaatlar yapılıyor. Protokolde belirtilen amaca uygun inşaat yapılıyor. Yani?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Devlet konukevi yapılıyor.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Evet, devlet konukevi olarak tanımlanan ya da daha sonra olduğu ifade edilen bölüm yapılıyor. Ayrıca, başka daha sonra beş yıldızlı -tırnak içerisinde söylüyorum- otel olduğu tespit edilen inşaat yapılıyor. İnşaat 2001 yılında tamamlanıyor. Evet, inşaatlar 2001 yılında tamamlanıyor. Yani beş yıldızlı otel olarak?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 2003'te, 2003'te?
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - 2003'te tamamlandı.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - 2001? Evet, aynen öyle. 2001? Şimdi, belgelerle? Hepsi var bende, hepsi var.
Altını çizerek söylüyorum tekrar. 2001 yılında tamamlanıyor. Kaç yıl sürüyor inşaat? Bir yıl mı, iki yıl mı, üç yıl mı, dört yıl mı, beş yıl mı, bilmiyorum. Ama, en az üç yıldan fazla sürdüğü kesin.
Bu süre başlangıç tarihi değil. Bakın, dikkatinizi çekiyorum değerli arkadaşlar, bitiş tarihi, 2001 yılı. Otel inşaatı -tırnak içerisinde- beş yıldızlı otel olarak daha sonra tanımlanan inşaat, 2001 yılında tamamlanmış oluyor. Tutanakları var. Hepsini şimdi okuyacağım ben size. O dönem ilgili kişilerin, bakanların, genel müdürlerin, her neyse. Tutanakları var. 2001 yılında tamamlanıyor.
Şimdi, bakın, bu inşaat süresince? Üç yıl mı sürdü inşaat, dört yıl mı sürdü, 2001 yılına kadar? 1994'te başladı veya 1995'te başladı 2001'e, bilemiyoruz. Bildiğimiz kesin olan şu: Ne zaman başladığı çok net değil ama 2001 yılında her şeyiyle tamamlandığı, beş yıldızlı otel olarak faaliyete geçme aşamasına geldiği kesin.
Kim var iktidarda değerli arkadaşlar? AK PARTİ bunun neresinde? Eğer bir yolsuzluk varsa, bir göz yumma varsa, ifadenizle? Biraz önce çünkü bu şekilde söylendi, yani "Buna göz yumulması bir yolsuzluktur." denildi. Eğer göz yumulması? (CHP sıralarından gürültüler)
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - Göz yummayın.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hesap sor ama.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Lütfen dinleyin.
Eğer göz yumulması bir yolsuzluksa, 2001 yılına kadar AK PARTİ nerede, bu işin neresinde?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Hep beraber hesap soralım.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Ayıp değil mi değerli arkadaşlar? Ayıp değil mi? Tek kelimeyle, en hafif ifadeyle ayıp değil mi? Nerede göz yumma? Nerede göz yumma? AK PARTİ'nin bu işle ilgili olarak uzaktan yakından ne alakası var? AK PARTİ henüz kurulmamış. Bu tarihte, inşaatın devam ettiği süre içerisinde, bittiği süreye kadar AK PARTİ henüz kurulmamış. Ayıp ya, gerçekten ayıp! (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Nasıl böyle bir iddiada bulunabilirsiniz? Bu kadar, çok açık bir konuda nasıl iddiada bulunabilirsiniz?
Aynı şey, biraz önce "Arazi, efendim, 44 binden 62 bine çıktı?" (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar) Dinleyin lütfen, lütfen. "44 binden 62 bine çıktı ve göz yumuldu, bu da yolsuzluktur." denildi. Öyle mi denildi? Öyle denildi, doğru mu?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Şu anda da yaptığın yolsuzluk senin.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Peki, bu yolsuzluksa, 44 binden 62 bine ne zaman çıktı?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sen çıkardın.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bu bir -tırnak içerisinde söylüyorum- yalan. Neden? Bakın -belgeyle konuşuyorum- Antalya Defterdarlığının, değerli arkadaşlar, 10 Mart 1998 tarih ve 828/2302 sayılı yazısı. (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar) Lütfen değerli arkadaşlar, lütfen. Ben dinledim, lütfen dinleyin. Yani olayın gerçeğini öğrenin. Tartışıyoruz, bir sonuca ulaşmaya çalışıyoruz.
BAŞKAN - Arkadaşlar, lütfen dinleyelim. Lütfen, hatibi dinleyelim.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - 10 Mart 1998 tarih -not alırsanız bakma imkânı da ortaya çıkar- 828/2302 sayılı Antalya Defterdarlığının yazısı. Bu yazıda şu deniliyor: "1998 yılında biz ölçüm yaptık yani bu tarihte bir ölçüm yaptık bu inşaatla ilgili olarak. İnşaatın kapsadığı alan toplam 67.250 metrekaredir."
KAMER GENÇ (Tunceli) - O yazıyı bir görelim.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Tespit ne zaman yapılmış? 1998'de Antalya Defterdarlığı yapıyor. Demek ki Antalya Defterdarlığına bir görev verdiler.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Hesabını sorun.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - "Git, şu devam eden inşaat 44 bin metrakeye tahsis edildi ama acaba ne kadar?" dediler. Muhtemelen belki şikâyetler de oldu, Antalya Defterdarlığı da? Bizden önce, 1998'de.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Şimdi hesabını sorun.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bir dakika, geleceğim şimdi. Dediniz ya: "22 bin ilave yaptınız, siz yaptınız, yolsuzluk yaptınız." Buyurun, işte belge. Tarih, sayı bu. 22 bin metrekare ilavenin kesinlikle bizim dönemle hiçbir alakası yoktur.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Şimdi yapacaksın bunu. Ellerinizi kaldırdığınızda yapacaksınız.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - 1998'de inşaatlar devam ederken fiilen inşaat alanının tespiti yapılıyor ve bunun 44 bin metrekare değil 67 bin metrekare olduğu, belgeyle, resmî belgeyle -bugün dosyasında var- tespit ediliyor.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Cezasını ver, niye kanun çıkarıyorsun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bakın, biraz önce şunu söylediniz: "22 bin metrekare AK PARTİ döneminde ilave edildi." demediniz mi? Şimdi de söylediniz. Evet, sözü geriye alın
AYTUĞ ATICI (Mersin) - İşte kanunda yazmışsınız.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Sözü geriye alın. İşte böyle. Sözü geriye alın. Başka bir kelime kullanmak istemiyorum, sözünüzü geriye alın ve lütfen özür dileyin, özür dileyin. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Şimdi sana söylediğini geri iade edeceğim!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Ben belgeyle konuşuyorum, hiç öyle şeye gerek yok, hiç kuru gürültüye gerek yok.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Şimdi sen tükürdüğünü yalayacaksın!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Ben belgeyle konuşuyorum.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - İşte belgeler burada, ben sana şimdi göstereceğim.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bakın, değerli arkadaşlar, başka şeyler de var. Bakın, başka şeyler de var, onların hepsini şimdi belgeleriyle ben sizinle paylaşacağım.
HALİDE İNCEKARA (İstanbul) - İstifa etsin! İstifa etsin!
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Şimdi o belgeleri sen yiyeceksin!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Şimdi, bakın, 16 Şubat 2001 tarihli ve 51 numaralı Orman Bakanlığının bir onayı, Bakanlık onayı. Tarih ne zaman? 16/02/2001.
ALİ ÖZGÜNDÜZ (İstanbul) - O tarihte Hükûmet?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Önemli değil, hükûmetle ilgilenmiyoruz yani amacımız burada sorunu çözmek. Nedir bu olay, gerçek yüzünü tam, gerçek boyutuyla ortaya koymak; amacımız bu. Ve bakın, en sonunda diyor ki: "Genel Müdürlüğümüze teslim edilmesi ve saha tesliminin bundan sonra yapılma şartları?" Yani olay bitmiş, inşaat bitmiş, beş yıldızlı otel tamamlanmış, hükûmet de, Bakanlık da kabul ediyor bunu, tespit ediyor, kabul ediyor ve "?bundan sonra yapılması şartları ile Dışişleri Bakanlığı lehine 50.354 metrekare sahada kırk dokuz yıl süre ile bedelsiz kesin izin verilmesini olurlarına arz ederim." diye Genel Müdür Bakana sunuyor ve Bakan Sayın Profesör Doktor Nami Çağan -dönemin Orman Bakanı- 16/2/2001 tarihinde inşaatın yeni hâlini, bitmiş hâlini, otel yapıldıktan sonraki hâlini, oteliyle birlikte kabul ediyorlar ve kırk dokuz yıllığına tekrar tahsisine karar veriyorlar. Olay burada, olur burada. Yani bugünkü anlaşma bu anlamda bakıldığında sadece bir formaliteden ibaret. Bu tahsis yapılmış, belge burada değerli arkadaşlar. Bakın, belge burada, şeye gerek yok, çok net, tartışmasız. Ne zaman bu, ne zaman?
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Hesap sorun, hesap! Araştırma komisyonu kuralım, araştıralım bunu.
KAMER GENÇ (Tunceli) - Şimdi niye geliyor o zaman?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Daha henüz biz kurulmamışız, AK PARTİ kurulmamış daha, 16 Şubat 2001 tarihli değerli arkadaşlar. Yani eğer bu kanun utanç kanunuysa, bu kanun yolsuzluk kanunuysa, bu kanunun içeriği 2001 yılında Bakanlık tarafından kırk dokuz yıllığına bedelsiz olarak tahsis şeklinde kabul edilmiş değerli arkadaşlar. Kanun da bunu, uluslararası ilişkiler gereği formaliteyi yerine getirmekten ibarettir; başka bir şey değildir.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Niye getiriyorsun o zaman?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Demek ki başkalarının?
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Niye getiriyorsunuz o zaman, içeriğine katılmıyorsan?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Yani eğer hata ise hata bizim dönemde gerçekleşmiyor, inşaatlar bizim dönemde yapılmıyor, beş yıldızlı otel bizim dönemde yapılmıyor, birilerine kiraya verilmişse bizim dönemle hiçbir alakası yok. Öyle mi? Kesin, kesin. Ayrıca, bugünkü kanunla ilgili içeriği de ta o zaman, 2001 yılında onaya bağlanmış, Orman Bakanlığının onayına bağlanmış, kırk dokuz yıllığına bedelsiz olarak Dışişleri Bakanlığına tahsis edilmiş. Bitmiştir olay, olay bitmiştir.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Siz niye getiriyorsunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Utanç, yolsuzluk var ise utanç olayı ise bunun kaynağı budur.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Sen de ortak oluyorsun o zaman.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bunun bugünle, bu dönemle, AK PARTİ dönemiyle uzaktan yakından hiçbir alakası yoktur.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - O zaman niye bu anlaşmayı yapıyorsun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Çünkü bu iktidar ak bir iktidardır ak, bunu kafanıza koyun değerli arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Anlaşmayı niye getiriyorsun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Hiçbir yerinde yolsuzluğun "y"sini bulamazsınız. İşte, belgelerle konuşuyorum. Bakın, çıktınız, konuştunuz, kuru laf, kusura bakmayın. Ben belgeyle konuşuyorum, hepsi belge, bu belgeyi de biz üretmedik.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Yukarıdaki?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kim verdi bu kanunu? Ben mi verdim?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bakın, biz üretmedik belgeyi. 2001 yılında yazılan yazı.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Ya, iyi güzel de niye ortak oluyorsun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - İlgili bakanlığın kayıtlarında var. Şimdi, yapılması gereken şudur, bakın, değerli arkadaşlar?
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - Hep aynı lafları söylüyorsun.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Ha, bakın, bir de şunu söyleyeyim, bu da yine çok net bir? Yani hani bu beş yıldızlı otel ne zaman yapıldı? Hani diyor ya arkadaşlar: "Siz yaptınız." Efendim "yolsuzluk" falan? Bakın, bir inceleme raporu, bu rapor 13/6/2001 tarihinde kaleme alınan, tanzim edilen bir rapor. Ne zamanmış? 13 Haziran 2001, AK PARTİ'yle hiçbir alakası yok. Altında İsmail Kaya, Kemer Millî Park Mühendisi; Osman Yöntem, Termessos Millî Park Mühendisi; Ece Baykan, İnşaat Mühendisi... Yani dediğim gibi bu görevlendirmelerle, bunlarla falan bizim hiçbir alakamız yok. Anlatıyor, sonuç, bir tutanak tanzim ediyor, bir rapor tanzim ediyor, bir tespit yapıyor ve tespitin sonucunda da şunu söylüyor değerli arkadaşlar: "Beldibi Belediyesi tarafından 21/02/2001 tarihinde onaylanmış olan proje?" Bir de bu var, bak, işin başka bir boyutu da var. Beldibi Belediyesi tarafından o ilave beş yıldızlı otel projesi de onaylanıyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ne zaman? 2001'de.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - 2001'de. Evet, aynen öyle.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Hesabını sor, hesabını sor.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bakın, arkadaşlar, belge bu belge. Bakın, tekrar söylüyorum yani kimin yaptığıyla, bunlarla ilgilenmiyorum. Bir iddia ortaya atıldı, ben o çerçevede konuşuyorum.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 2001'de inşaat başlamamış mıydı?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - "Beldibi Belediyesi -bilmiyorum hangi partiden, onun da çok önemi yok zaten- tarafından 21 Şubat 2001 tarihinde onaylanmış olan?" Anlatıyor, anlatıyor? "İncelendiğinde projede sağlık ve dinlenme tesisleri olarak belirtilmesine rağmen, inşaatın beş yıldızlı otel inşaatı olduğu anlaşılmaktadır." Buyurun. "Otelin, yapılan işin, beş yıldızlı otel inşaatı olduğu anlaşılmaktadır." diyor, bir tutanak, bir tespit. Kim?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam, güzel, bravo! Tarih kaç?
BEDRETTİN YILDIRIM (Bursa) - Tarih kaç?
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - 2001?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - 13.6.2001.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Tamam, ne güzel.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bizimle ne alakası var? AK PARTİ'yle ne alakası var? (CHP sıralarından gürültüler)
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Şimdi siz Hükûmetsiniz, hesabı siz soracaksınız.
MALİK ECDER ÖZDEMİR (Sivas) - O zaman değilse, şimdi niye ortak çıkıyorsunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Nasıl böyle bir yalan yanlış şeyler söyleyebiliyorsunuz? Ayıp değil mi? Lütfen, sözünüzü geriye alın ve özür dileyin. Bir özür borcunuz var, gerçek anlamda bir özür borcunuz var. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Şimdi bakın değerli arkadaşlar, peki biz ne yapıyoruz? Biz geliyoruz iktidara, AK PARTİ iktidara geliyor. Tabii, bu noktadan itibaren yani başından beri aslında, bu dikkati elbette göstereceğiz, göstermemiz gerekiyor, benim ve diğer tüm konuşmacı arkadaşlarım. Sonuç itibarıyla, bir yönüyle, bir tarafıyla Kazakistan bizim kardeş ve dostumuz bir ülke. Bu konuşmaları da o hassasiyet ve dikkat içerisinde yapmamız gerekiyor.
Şimdi, bu inşaatların başlangıçtaki protokole uygun olmadığı anlaşılıyor, tespit ediliyor. Daha sonra, Bakanlığımız 2002 yılından sonra bir müfettiş görevlendiriyor, tespitler yapılıyor, çok ayrıntıya girmek istemiyorum yani girmemem gerekiyor daha doğrusu.
TUNCA TOSKAY (Antalya) - Girin, girin. Ayrıntılarına girin, şirketler falan çıksın meydana.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Hayır girmememiz gerekiyor, girmememiz gerekiyor bu çok önemli. Keşke kapalı yapsaydık bazı şeyleri çok daha net konuşabilseydik, çok daha rahat konuşabilseydik ama burada şu anda açık konuşmalar yapıyoruz.
TUNCA TOSKAY (Antalya) - Biz de öyle yaptık, dikkat ettik.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Neyi gizliyorsun ki milletten, anlamadım, neyi? Açık konuşalım. Gizli saklı iş yapmayın.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bakın, yani o kısmını söyledim. Demek ki bizimle ilgili ne tahsisinde ne inşaatın yapılmasında ne kiraya verilmesinde ne beş yıldızlı otel yapılmasında?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Milletten gizli hiçbir iş yapamazsınız.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - ?hiçbir AK PARTİ hükûmetinin alakası, ilgisi yok, bu kesin, altını çiziyoruz, noktamızı koyduk.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Kimin ilgisi varsa hesabını sorsun.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Şimdi, biz geldik, bundan sonra ne var? Tahsis daha önce yapılmış kırk dokuz yıllığına yani otel inşaatı yapıldıktan sonra, beş yıldızlı otel yapıldığı tespit edildikten sonra kırk dokuz yıllığına?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Siz kaç yıllığına tahsis ediyorsunuz Sayın Canikli?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Yine biraz önce belgesini okuduğum, 2001 yılında bu tahsis yapılmış bizden önce ayrıca. Yeni hâliyle bakın, eski hâli değil, bakanlık oluru var yani isterseniz tekrar söyleyeyim.
AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sayın Canikli, sen kaç yıllığına tahsis ediyorsun?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Yapmayın, bakın, tekrar söyleyeyim. İsterseniz tekrar okuyayım belgeyi.
16 Şubat 2001, Orman Bakanlığının 51 numaralı bir oluru, Bakan oluru. En sonunda diyor ki: "Uygun görülmesi hâlinde?" Madem biraz daha detaylı okuyayım. "?1/25.000 ölçekli Güneybatı Antalya Çevre Düzeni Planı plan değişikliği hükümlerinin kamu kurumları eğitim alanları plan hükmünde belirtilen E=020 yapılaşma koşulları çerçevesinde izne konu alanı kapsayan tasdikli uygulamaya esas mimari proje paftalarıyla alınacak ruhsat belgelerinin birer takımının Genel Müdürlüğümüze teslim edilmesi..." Hangi hâli? Bitmiş hâli, yapılmış hâli yani beş yıldızlı otelin yapılmış hâli? "Ve saha tesliminin bundan sonra yapılması şartları ile Dışişleri Bakanlığı lehine 50.354 metrekare sahada kırk dokuz yıl süre ile bedelsiz kesin izin verilmesini olurlarına arz ederim."
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Nurettin Bey "turizm tesisi" diyor mu orada bir yerinde?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Belge bu. Evet, Bakan da "Olur." diyor. Profesör Doktor Nami Çağan Bakan, 16 Şubat 2001. Evet, olay bu yani bu tahsis hiçbir şarta bağlı olmaksızın, turizm şartı da olmaksızın, hiçbir şarta bağlı olmaksızın? Çünkü burada yani şu amaçla? Genelde tahsis yapıldığı zaman mutlaka kullanım amacı ve diğer şartlar belirtilir. Burada bu da belirtilmiyor, açık.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Ama "turizm" yok orada, "otel" demiyor. NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Yani, şimdi şöyle: Yapılmış hâliyle -biraz önce beş yıldızlı otel olarak yapıldığı tespit edildiği için- o hâliyle tahsisi ne demek? "Ben beş yıldızlı oteli görüyorum, kabul ediyorum ve kırk dokuz yıllığına bedelsiz kesin izin tahsisi yapıyorum." diyor. Aynen böyle, yazının anlamı bu. Ne zaman? 2001 yılında.
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Beş yıldızlı otel inşaatı var mı?
AYTUĞ ATICI (Mersin) - "Beş yıldızlı otel" adı sonradan konuluyor, orası rezidans.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Şimdi, bakın, bütün bunlardan sonra -olay olmuş, yapılmış, birilerine kiraya verilmiş falan, bizden önce- AK PARTİ Hükûmeti iktidara geliyor ve bir sıkıntı olduğu çok net bir şekilde görülüyor, bir sıkıntı var. Bu sıkıntıyı gidermek amacıyla, önce sıkıntının mevzuatımız karşısındaki tam, kesin konumunu, durumunu tespit etmek amacıyla müfettişler görevlendiriliyor. Bu tespitte çalışmaların hepsi yapılıyor. Sonuç itibarıyla, bir adım atılması gerekiyor. Bu adım? Bir de şu var: Bütün bu görüşmeler elbette Kazakistan Hükûmetiyle yapılıyor, Kazakistan Büyükelçiliği ve Hükümetiyle yapılıyor yani tarafımız, Kazakistan Hükûmeti, Kazakistan devleti; başka kimse yok, görüşmeler onlarla yapılıyor.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kazakistan'ın borçlarını mı siliyorsunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bu görüşmelerde geçen konuşmaları, müzakereleri hiç burada ayrıntılandırmaya gerek yok ama özel şeylerde bir kısmını konuşabiliriz. Onun için kapalı olsa keşke dedim, bazı şeyleri daha rahat konuşabilirdik.
Aşağı yukarı dört beş yıl bu müzakereler sürüyor, kolay değil yani. Ve şunu yapabilirsiniz: "Tamam, kardeşim, el koyuyorum, kapatıyorum." Tahsise rağmen yani bizden önce yeni hâliyle tahsise rağmen -ki orada bir onay da var, bir belge var, bir tespit var- ona rağmen yaparsınız, ülke olarak da bedeli neyse karşılığını ödersiniz. Bu yöntemdir, olabilir. Yani "Ben o tahsisi de dinlemiyorum; 2001 yılında yapılan, yeni hâliyle yapılan tahsisi de dikkate almıyorum, ona da itibar etmiyorum." dersiniz, yaparsınız. Bu bir yöntemdir, bu bir yöntemdir. Elbette, her alınan kararın sonuç itibarıyla lehte ya da aleyhte birtakım getirileri vardır, faturaları vardır, götürüleri vardır. Bütün bu müzakereler, tartışmalar neticesinde tekrar altını çiziyorum: Karşımızda elbette doğal olarak Kazakistan Hükûmeti var, muhatap Kazakistan Hükûmeti, Kazakistan Büyükelçiliği; başka hiç kimse yok, hiç kimse yok.
AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) - Kazakistan yolsuzluk yapacak, biz kapatacağız!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bakın, hayır, lütfen? Bu kadar söyleyebiliyorum, bu kadar konuşabiliriz. Bu konuyu başka daha detaylı da konuşamayız.
Bunun sonucunda, biraz önce, birtakım başka rakamlar ifade edildi ama bu rakamlar tamamen o müfettişlerin tespitleriyle ortaya çıkan rakamlardır, tamamen teknik çalışmalardır. Yani dışarıdan "Efendim, şöyle olsa böyle olurdu." falan gibi rakamlar biraz afaki, kusura bakmayın Hocam yani biraz afaki çünkü burada bu tespiti devlet yapmış.
TUNCA TOSKAY (Antalya) - Hiç afaki rakam yok.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Var, var; evet, rakam var.
TUNCA TOSKAY (Antalya) - Hiç afaki rakam yok.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Hayır, kuruşuna kadar tamamen müfettişler tarafından gönderilmiş?
TUNCA TOSKAY (Antalya) - Gidin, siz böyle bir araziyi, böyle bir yatırımın ilk altyapı bedelinin ne olduğunu bir sorun.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - ?yetkililer tarafından bu tespit yapılmış ve sonucunda, meri mevzuat çerçevesinde bir rakamın, işte 9 küsur milyon liralık bir rakamın ödenmesi şeklinde bir sonuç ortaya çıkmış. Bu da teknik; bakın, tamamen teknik, hiçbir siyasi yönü yok, hiçbir şey yok. Ve bunun karşılığında da bu anlaşmanın ekinde, Kazakistan'da Türkiye'nin kullanacağı bir arazi verilmek suretiyle, tahsis edilmek suretiyle bir mutabakata varılmış. Arkadaşlar, olayın özü, esası budur; başka hiçbir şey yok, ne eksiği var ne fazlası var.
Tekrar başa dönüyorum, AK PARTİ bunun neresinde değerli arkadaşlar?
Ve biraz önce o çok ağır, haksız, yanlış o iftiraları, o ifadeleri kullanan arkadaşlarımdan, AK PARTİ'den, AK PARTİ Grubundan özür dilemelerini istiyorum.
GÜRKUT ACAR (Antalya) - Usulüne uyduruyorsunuz?
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Bu hakkımız, bu AK PARTİ'nin hakkı değerli arkadaşlar. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP ve MHP sıralarından gürültüler)
Benim anlattıklarım?
TUNCA TOSKAY (Antalya) - Sayın Canikli, süre konusunu söyleyin. Süre konusunu ve anlaşmayla ilgili değişikliği söyleyin burada.
ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Hadi oradan, bırak süreyi!
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Lütfen? Bir saniye? Bir saniye?
Benim anlattıklarımın, bakın arkadaşlar, istisnasız hepsi devletin kayıtlarında bir belgeye dayanıyor, isnadı var, dayanağı var ve bu belgeler de bizim dönemde, AK PARTİ'nin hükûmetlerinin iktidar olduğu dönemde üretilmiş olan belgeler değil, bizden önceki hükûmetler döneminde kayıtlarda olan belgeler.
TUNCA TOSKAY (Antalya) - İki soru sordum, cevap yok ona.
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Yani, hiçbir yerde "Efendim, şununla oynamış olabilirsiniz, bunu?" Hiçbir şekilde böyle bir ithamı gerektirecek bir durum söz konusu değildir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
NURETTİN CANİKLİ (Devamla) - Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ederim. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) |