Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı
27. Dönem 2. Yasama Yılı
35. Birleşim 17 Aralık 2018 Pazartesi

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Pişman mısınız?

BAŞKAN - Sayın Özel… Sayın Özel…

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - Yahu, yanımızda şahitler var, hepsi var. (CHP sıralarından gürültüler)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Pişman mısın?

BAŞKAN - Sayın Özel, lütfen... Sayın Özel…

Sayın milletvekilleri, lütfen sükûneti sağlayalım.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - Ve orada da bir dakika veya iki dakika oturduktan sonra kalktık, devam ettik.

BAŞKAN - Sayın Bakan, lütfen, siz de sakin bir şekilde açıklamalarınızı yapın.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - Efendim, burada "Hasdal'daki arkadaşlarını ziyaret etmedi." diyenler, arkadaşlarını ziyaret etmeyen alçaktır. Bakın, orada sizin milletvekiliniz Mehmet Ali oturuyor, Mehmet Ali kaç kere geldim Hasdal'a? Hasdal'dan çıkmadım ben. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Arkadaşlarımın hayatını kolaylaştırmak için her türlü riski aldım ben. Adli müşavire rağmen, savcıya rağmen, hapishane müdürüne rağmen her türlü riski aldım.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Kolordu Komutanısın sen o sırada, o gidişini demiyorsun. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - Dinleyin!

ÖZLEM ZENGİN (Tokat) - Böyle soru-cevap usul mu olacak Sayın Başkan?

BAŞKAN - Sayın Özel… Sayın Özel…

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - Efendim, diğer bir husus, önemli bir husus, bu madalya meselesi, dillere dolandı bu.

Arkadaşlar, sayın milletvekilleri, bilmeyenler, lütfen açın, internete bakın, bu bir âdet gibi, bu bir gelenek gibi, bu bir -efendime söyleyeyim- usul gibi olmuş, Amerika'ya varıldığında…

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin Sayın Bakan.

Buyurun.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - …madalya almayan yok, bunun bir anlamı da yok. Gittik oraya, paldır küldür verdiler. Ne talebimiz var ne şeyimiz var.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Askerin kafasına çuval geçiren adamdan, biliyor muydunuz?

BAŞKAN - Sayın Özel... Sayın Özel...

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - Bir dakika, onu da söyleyeyim.

Ben bunu... Şimdi, oradaki Odierno'yu korumuyorum fakat bilginizi tazeleyin, çuval geçiren bu değil.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bu, bu, bu!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - Hayır, değil yahu!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bu, bu.

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - Allah, Allah! Değil!

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Bu, her yerde var, bu.

BAŞKAN - Sayın Bakan, karşılıklı konuşmaya gerek yok, siz açıklamalarınızı yapın lütfen.

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Vallahi, billahi bu ya!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - Arkadaşlar, önemli bir konu da diğer bir konu da şu efendim: Ben, Nuri Pakdil'e gittim. Ya ben terör örgütünün başına gitmedim, ben -efendime söyleyeyim- hırsıza gitmedim, uğursuza gitmedim. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar) Efendim, gittiğimiz yer bir hasta ziyareti niteliğinde, Turizm Bakanlığının ödül verdiği, Cumhurbaşkanımızın Devlet Madalyası verdiği bir sanat ve devlet adamı. Bunu ziyaret etmek suç mu? Ayrıca, siz söylemeden söyleyeyim: Necip Fazıl Kısakürek'e lisede öğretmenimizin götürmesi suç mu? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Atatürk'e "Firavun" diyor adam, Atatürk'e "Firavun" diyor!

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - Ama Atatürk'e, millete, bayrağa neler diyenler var, onları niye görmüyorsunuz? (AK PARTİ sıralarından alkışlar, CHP sıralarından gürültüler)

ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Ben görüyorum, sen görmüyorsun; Atatürk'e "Firavun" diyor.

VELİ AĞBABA (Malatya) - "Askeri vesayet..."

BAŞKAN - Lütfen, karşılıklı olmasın. Sayın Bakan, siz açıklamalarınızı sürdürün.

Sayın milletvekilleri...

MİLLÎ SAVUNMA BAKANI HULUSİ AKAR - Efendim, bitiriyorum, bitiriyorum.

Arkadaşlar, bir diğer önemli konu; bunun için de size teşekkür ediyorum, böyle bir fırsat verdiğiniz için: Saat 16.00'ya kadar, saat 20.30'a kadar darbe lafı yok 15 Temmuzda, yemin ediyorum, yok böyle bir şey. Saat 18.30'da, böyle bir kaçırma olayı, münferit kaçırma olayını duyduğumuzda, saat 18.30'da... Bilen bilmeyen konuşuyor, emeklisi, muvazzafı. Bunlar doğru değil. 18.30'da verdiğim emir, bizzat -ceridelerde var, mahkeme dosyalarında

152