Türkiye Büyük Millet Meclisi
Genel Kurul Tutanağı
26. Dönem 2. Yasama Yılı
58. Birleşim 14 Ocak 2017 Cumartesi

olsa birtakım karşıtlıklara, birtakım yaşanmışlıklara rağmen, bu Parlamentoda 550 milletvekili halktan aldığı yetkiyle ve bir bütün olarak halkı temsil ediyor olmalarından dolayı, birbirlerinin acılarından, birbirlerinin hüzünlerinden, yaslarından doğrudan etkileniyor.

Şu anda çok ağır bir havayla karşı karşıyayız. Değerli Milletvekilimiz Saffet Sancaklı büyük bir üzüntü yaşıyor. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu acı durumdan büyük bir kaygı duyduğumuzu, dualarımızın Milliyetçi Hareket Partisi Grubuyla, Saffet kardeşimizle, evlatlarıyla ve değerli eşiyle olduğunu ifade etmek isteriz.

Tabii, bu süreçte Anayasa üzerine yapılan konuşmalarda -HDP bugün yok, Milliyetçi Hareket Partisinin de bundan sonraki süreçte, bu atmosfer altında konuşmalarını yapamayacak durumda olmalarını da gayet mantıklı bir şekilde anlıyoruz ve son derece normal buluyoruz- ileriye doğru, gelecekteki tutanaklara doğru konuşuyoruz. Bu maddelerde Cumhuriyet Halk Partisi ne düşünüyor, elbette bunları ifade etmek durumundayız.

Bundan sonra, esas olarak birinci tur görüşmeleri tamamlandıktan ve Anayasa'daki bekleme, serinleme süresi verildikten sonra ikinci tur oylamalarına geçilecek. İlk turda oylamalar üzerinde ilk maddelerde yaşanan birtakım sıkıntılar, yapılmakta olan işin zaten meşruiyet tartışması ciddi bir boyutta varken, Türkiye'deki Parlamentoyu dünyanın gözünde de sıkıntıya sokabilecek nitelikteydi. Bütün itirazlarımızı bunun üzerine kurduk. İlerleyen turlarda… Hâlihazırda gizli oylamanın alenileştirilmesi gibi bir sıkıntıyı yaşıyoruz, gözlüyoruz ama daha makul bir duruma geldi. İkinci tur oylamalarda sayın Meclis başkan vekilinin, grup başkan vekillerinin, idare amirlerinin dikkatine ve herkesin kendi üzerine düşeni yapacağına inanıyoruz. Burada eğer bir Anayasa değişikliği yapılıyorsa ve Anayasa'da "gizli oy" yazıyorsa, milletvekilleri bunun üzerine namusları ve şerefleri üzerine yemin etmişse milletvekillerinin buna uymaması düşünülemez. Ama, oradaki birtakım "Nasıl olsa oyumdan eminim, nasılsa ben farklı bir davranış içinde olmayacağım." görüntüsü dışarıdan aslında, bir grubun birbirine güvenmediği, birbirini denetlemek zorunda olduğu ve sanki halktan alınan temsil yetkisinin birileri tarafından baskı altında tutulduğu görüntüsünü veriyor ki bu, Parlamentoya ağır bir darbe vuruyor. İkinci turda bu tip görüntülerin oluşmaması, bu tip görüntülerin oluşması durumunda bunun tespiti için ortaya çıkan görüntülerin oluşmaması hepimizin ortak sorumluluğudur, bunu özellikle ifade etmek durumundayız.

Bugün, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu kürsüye başka duygularla geldik tabii, başta da ifade ettim ama herkese bu kürsüye ilk gelişini hatırlatmak isterim. Bu kürsüye ilk gelişiniz de ilk milletvekili seçildiğinizdeki yemininiz içindir. Kürsüye gelirken istediğiniz kadar iyi hatip olun, bambaşka kürsülerin en mahir konuşmacısı olun, istediğiniz herhangi bir örgütte, teşkilatta en güçlü olun, buraya gelirken yüreğiniz küt küt eder, ağzınız hiçbir zaman olmadığı kadar kurur, neredeyse ayaklarınız birbirine dolaşacak olur ve şuraya geldiğinizde aklınıza ilkokul öğretmeniniz, aklınıza geçmişte sizi yetiştirenler, kaybettiğiniz anneanneniz, babaanneniz ve onların torunu, onların öğrencisi nereye geldi ve şimdi ne yapıyor diye, hani kendi kendinden gurur duymak değil ama onların sizinle duyduğu gururu yüreğinizde, bağrınızda hissedersiniz ve yemini başardıktan sonra -aslında hiç zor olmayan bir şeyi başarmışsınızdır- buradan oraya uçarak gidersiniz ve genel başkanınızın elini sıkmak büyük bir onurdur sizin için. Bunları yaşamış birilerinin, bu kürsüde bir rejim değişikliği varsa bu kürsüden bu sefer ayakları geri geri gider, oralara geri geri gider.

Hangi sorumlulukta olduğumuzu, ne yaptığımızı, halktan hangi emaneti aldığımızı ve Atatürk'ün vasiyetini hiç unutmadan bu Meclise sahip çıkacağınızı biliyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Şimdi soru-cevap işlemini gerçekleştireceğiz.

Sisteme giren sayın milletvekillerine soru sormaları için beş dakika süreyle söz vereceğim.

Sayın Gaytancıoğlu…

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Üye sayısı 15'e düşürülen yüksek mahkemenin 3 üyesini Cumhurbaşkanının kontrol ettiği Meclis seçecektir. 3 üyesi üyelerini Cumhurbaşkanının belirlediği YÖK tarafından önerilecek ve Cumhurbaşkanı tarafından seçilecektir. 4 üyesi belli kategori isimleri arasından doğrudan Cumhurbaşkanınca seçilecektir. Kalan 5 üye de Yargıtay ve Danıştayın gösterdiği adaylar arasından yine Cumhurbaşkanı tarafından seçilecektir.

Kısacası, getirilen bu Anayasa değişikliği teklifi geçerse bir Cumhurbaşkanı seçilecek ve geri kalan herkesi bu Cumhurbaşkanı seçecektir. Anayasa Mahkemesinin neredeyse tüm üyelerinin bir şekilde Cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş ve atanmış olması, Yüce Divan görevini tarafsız ve bağımsız bir şekilde yapması beklenen Anayasa Mahkemesi adına etik bir durum mudur?

BAŞKAN - Sayın Akyıldız…

ALİ AKYILDIZ (Sivas) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Yargının yasama ve yürütmeyi denetleme imkânı kaldırılıyor. Yargı tamamen siyasetin emrine giriyor. Güçler ayrılığı ve denge denetleme mekanizmalarının en önemli unsuru olan

79